*ZOR
SORULAR... Cevabı sizlerde saklı!*
01. Hangi Kürt kardeşimiz mimar, mühendis olmak istedi
de, onlar teknik üniversiteye sokulmadı?
02. Hangi Kürt kardeşimiz ülkenin herhangi bir yerinde mağaza, dükkân, kebapçı açtı da ona izin verilmedi?
03. Hangi Kürt kardeşimiz şarkı-türkü okuyup kaset çıkartıp film yaptı da onun önü kesildi?
04. Hangi Kürt kardeşimiz Akdeniz'de, Ege'de 5 yıldızlı otel-motel yapmak istedi de ona teşvik verilmedi?
05. Hangi Kürt kardeşimiz banka kurmak istedi de ona izin verilmedi?
06. Hangi Kürt kardeşimiz herhangi bir partiden milletvekili adayı oldu da ona seçilme imkânı tanınmadı?
07. Hangi Kürt kardeşimiz turizm-seyahat acenteleri kurdu da ona ruhsat verilmedi?
08. Hangi Kürt kardeşimiz askerliği tercih etti de Ordu'da yükselmesinin önü kesildi.
09. Hangi Kürt kardeşimiz geçmişte senato başkanı oldu da ona itiraz eden oldu?
10. Hangi Kürt kardeşimizin bu ülkeye cumhurbaşkanı olmasının önü kesik?
11. Hangi Kürt kardeşimizin Türkiye 1. Ligi'nde futbol oynamasının önünde engel var?
12. Hangi Kürt kardeşimize kredi verilmedi, hangisine doktor bakmadı, hangisine mektep kapısı kapatıldı?
13. Hangi Kürt kardeşimize bu ülkenin İstanbul'unun, Ankara'sının, Antalya'sının, Mersin'inin, İzmir'inin kapıları kapalı?
14. Hangi Kürt kardeşimize yurtdışına çıkmak istediğinde pasaport verilmiyor? Ama o Kürt kardeşlerin yaşadığı yerlerde, 25 yıldır gelene kurşun sıkıldı, gidene kurşun sıkıldı...
02. Hangi Kürt kardeşimiz ülkenin herhangi bir yerinde mağaza, dükkân, kebapçı açtı da ona izin verilmedi?
03. Hangi Kürt kardeşimiz şarkı-türkü okuyup kaset çıkartıp film yaptı da onun önü kesildi?
04. Hangi Kürt kardeşimiz Akdeniz'de, Ege'de 5 yıldızlı otel-motel yapmak istedi de ona teşvik verilmedi?
05. Hangi Kürt kardeşimiz banka kurmak istedi de ona izin verilmedi?
06. Hangi Kürt kardeşimiz herhangi bir partiden milletvekili adayı oldu da ona seçilme imkânı tanınmadı?
07. Hangi Kürt kardeşimiz turizm-seyahat acenteleri kurdu da ona ruhsat verilmedi?
08. Hangi Kürt kardeşimiz askerliği tercih etti de Ordu'da yükselmesinin önü kesildi.
09. Hangi Kürt kardeşimiz geçmişte senato başkanı oldu da ona itiraz eden oldu?
10. Hangi Kürt kardeşimizin bu ülkeye cumhurbaşkanı olmasının önü kesik?
11. Hangi Kürt kardeşimizin Türkiye 1. Ligi'nde futbol oynamasının önünde engel var?
12. Hangi Kürt kardeşimize kredi verilmedi, hangisine doktor bakmadı, hangisine mektep kapısı kapatıldı?
13. Hangi Kürt kardeşimize bu ülkenin İstanbul'unun, Ankara'sının, Antalya'sının, Mersin'inin, İzmir'inin kapıları kapalı?
14. Hangi Kürt kardeşimize yurtdışına çıkmak istediğinde pasaport verilmiyor? Ama o Kürt kardeşlerin yaşadığı yerlerde, 25 yıldır gelene kurşun sıkıldı, gidene kurşun sıkıldı...
*KİM HASMANE OLDU? *
-- Henüz 3 aylık asker olana da mermi yağdırıldı,
terhisine 2 ay kalana da kurşun yağdırıldı...
-- Mayınlı tuzaklar ne kol bıraktı ne bacak!
-- Yüzlerce iş makinesine benzin dökülüp yakıldı, binalar kundaklandı, mektepler öğretmenleriyle bombalandı...
-- Fırsat geldiğinde tek asker de katledildi, 30 asker de kurşuna dizildi...
-- Yine de şehit ve gazi anneleri bağırlarına taş bastılar, kan davası gütmediler.
-- Türkiye'nin hiçbir köyünde kasabasında Kürt kardeşlerimize karşı hasım hane bir tutum ve davranış içine girmediler.
-- Bütün bunlar bir açılım değilse ne? Birileri bize bunun dışındaki açılımın ne olduğunu arı, net, duru, temiz biçimde anlatsa da bilsek!
-- Bilelim... Çünkü Türk vatandaşı zaten bağrını, gönlünü açmamış mı bu ülkede yaşayan herkese?
*DAHA BAŞKA AÇILIM NE OLA Kİ?*
-- Mayınlı tuzaklar ne kol bıraktı ne bacak!
-- Yüzlerce iş makinesine benzin dökülüp yakıldı, binalar kundaklandı, mektepler öğretmenleriyle bombalandı...
-- Fırsat geldiğinde tek asker de katledildi, 30 asker de kurşuna dizildi...
-- Yine de şehit ve gazi anneleri bağırlarına taş bastılar, kan davası gütmediler.
-- Türkiye'nin hiçbir köyünde kasabasında Kürt kardeşlerimize karşı hasım hane bir tutum ve davranış içine girmediler.
-- Bütün bunlar bir açılım değilse ne? Birileri bize bunun dışındaki açılımın ne olduğunu arı, net, duru, temiz biçimde anlatsa da bilsek!
-- Bilelim... Çünkü Türk vatandaşı zaten bağrını, gönlünü açmamış mı bu ülkede yaşayan herkese?
*DAHA BAŞKA AÇILIM NE OLA Kİ?*
*TÜRKİYE
CUMHURİYETİ TASFİYE EDİLİYOR*
Türkiye, son yıllarda sürekli olarak dıştan
dayatılan reformlarla uğraşmak zorunda bırakılıyor.
Birilerinin çok acelesi olduğu için, bir an önce
istedikleri aşamaya gelebilmek için dışarıdan içeriye doğru sürekli olarak bir
inisiyatif yönlendirmesi yapmaktadırlar.
Böylesi dışmerkezli bir emperyalist oyuna
bütünüyle Türk toplumu alet edilmek istenirken, Türk ekonomisinin köşe
başlarını tutan kadrolarla medyada etkili olan işbirlikçi mandacı gruplar,
ülkemizi böylesi bir maceraya doğru el birliği ile sürüklemektedirler.
Yüzyıllar önceden hazırlanmış bir plan ve bu
doğrultudaki proje uğruna, büyük bir ulusal kurtuluş savaşı vererek kurmuş
olduğumuz Türkiye Cumhuriyeti tasfiye edilmektedir.
Bu gerçek artık saklanamayacak kadar açık ve net
bir biçimde Türk kamuoyunda kesinlik kazanmıştır.
Hiç kimse cumhuriyet yıkıcılığı ya da Türkiye düşmanlığı yaptığını kabul etmiyor.
Hiç kimse cumhuriyet yıkıcılığı ya da Türkiye düşmanlığı yaptığını kabul etmiyor.
Her şey "değişim" kavramı içerisinde ve
Türk devleti dıştan zorlanan bir plan dâhilinde çözülmeye mahkûm ediliyor.
Değişim sözcüğünün sihirli görünümünün arkasına sığınan ikinci cumhuriyetçiler, maddeci işbirlikçiler, alt kimlikçi federasyoncular, ılımlı İslamcı görünümlü şeriatçılar, emperyalizm ve Siyonizm ile her türlü işbirliğine açık olan oportünistler koalisyonu elbirliği ile Atatürk'ün cumhuriyetine saldırmaktalar ve kültürel alt kimlikçilik dış desteklerle hortlatıldığı gibi, kayıt dışı ekonominin sağladığı olanaklarla yeraltı ilişkileri doğrultusunda birçok mafya ve benzeri hukuk dışı çıkar örgütlenmelerinin de gündeme geldiği görülmektedir.
Değişim sözcüğünün sihirli görünümünün arkasına sığınan ikinci cumhuriyetçiler, maddeci işbirlikçiler, alt kimlikçi federasyoncular, ılımlı İslamcı görünümlü şeriatçılar, emperyalizm ve Siyonizm ile her türlü işbirliğine açık olan oportünistler koalisyonu elbirliği ile Atatürk'ün cumhuriyetine saldırmaktalar ve kültürel alt kimlikçilik dış desteklerle hortlatıldığı gibi, kayıt dışı ekonominin sağladığı olanaklarla yeraltı ilişkileri doğrultusunda birçok mafya ve benzeri hukuk dışı çıkar örgütlenmelerinin de gündeme geldiği görülmektedir.
Kurtlar Vadisi gibi televizyon dizileri ile
böylesine hukuk dışı bir yapılanma iç ve dış menfaat çevreleri tarafından hem
özendirilmekte hem de desteklenmektedir.
Böylesine olumsuz bir süreç içinde ülkenin birliği ve bütünlüğü tehlike altına sürüklenmekte, yetmiş beş milyonluk bir milletin gelecek güvencesini sağlamakla görevli Türk devleti her gün biraz daha gerileyerek devre dışı kalmaktadır.
Bu aşamada Türkiye'yi yöneten bir zihniyet, yeni
dönemin plan çalışmalarında devletin küçültülmesini ana hedef olarak ilan
etmektedir.
*Bu tür bir hedef belirleme, şimdiye kadar yarısı
tasfiye edilmiş olan Türkiye Cumhuriyeti devletinin geri kalan diğer yarısının
da tasfiye edilmek istendiğinin en açık göstergesidir.*
Sürekli olarak dış baskılarla iyice küçülmüş olan
Türkiye Cumhuriyeti devletinin geleceği ile ilgili planlama çalışmalarına
devletin küçültülmesi ana hedef olarak belirlenirse, bu gelecekte Türkiye
Cumhuriyeti'nin ulusal ve üniter yapısının ortadan kaldırılmak istendiğinin en
açık göstergesi olarak anlaşılmalıdır.
Çünkü OECD istatistiklerine göre; Avrupa ve
Amerika gibi kıtalardaki batı ülkelerine oranla en küçük devlet Türkiye
Cumhuriyeti'dir. *Batı ülkelerinde devletin ekonomideki ağırlığı ortalama
olarak yüzde 40 ya da 50 oranında olmasına rağmen, Türkiye'deki devletin
ekonomideki büyüklüğü son yıllarda yüzde 20'lerden yüzde 10'lara doğru
küçülmüştür.*
Kendi devletlerini güçlü ve büyük tutan batılı
emperyal ülkeler sıra Türkiye'ye gelince, Osmanlı İmparatorluğu'nun bugünkü
mirasçısı Türkiye'yi daha da küçültmenin yollarını aramaktadırlar.
Avrupa Birliği sürecinde yani bir Yugoslavya
modeli yaratarak Türkiye'nin ülkesini bir Sevr haritasına dönüştürmek
isteyenler, bu doğrultuda devletin küçültülmesi için sürekli olarak baskı
yapmaktadırlar.
Avrupa Birliği'ne paralel olarak IMF ve Dünya
Bankası gibi uluslararası kuruluşlar da Türk devletinin küçültülmesi için
devletin yetkili organlarını baskı altında tutmaktadırlar.
Kabuk devlet suçlamaları ile medyadaki
papağanlarını Türk devletinin üzerine süren emperyal merkezler kendi
devletlerini daha da büyütmenin arayışı içindedirler.
Bu doğrultuda dünyanın her bölgesini sömürge
durumuna düşürürlerken, Türkiye'yi de iyice küçülterek çeşitli
eyaletlere bölebilmenin çabası içindedirler.
Büyük Avrupa, Büyük Ortadoğu, Büyük İsrail gibi
dünyanın merkezini içine alacak bölgesel federasyon planlarına Türkiye'nin
ülkesini merkez yapmak isterlerken, bu ülkenin üzerinde kurulu bulunan Türk
devletinin ortadan kaldırılmasına giden yolu açmak istemektedirler.
Demokrasi, küreselleşme, değişim gibi sihirli
sözcüklerle Türk Devleti yavaş yavaş ortadan kaldırılmakta, gelecekte bir dış
destekli federasyona giden yol açılmaya çalışılmaktadır.
Batılı merkezlerin hepsi bu doğrultuda
çalışırken, *Yugoslavya'dan sonra dünyanın merkezinde kurulmuş olan Türk
devleti de tasfiye edilmek istenmektedir.*
Son yıllarda reform adı altında gündeme getirilen
bütün yasal düzenlemelerinin devletin merkezi gücünü ortadan kaldırdığı,
parçalı bir yapıyı ortaya çıkarabilmek üzere merkezin yetkilerinin sürekli
olarak yerel yönetimlere devredildiği artık iyice görülmektedir.
Tablo kesin hatları ile belli olduğuna göre, Türk
devletinin geleceğine bir büyük ulusal kurtuluş savaşı vermiş olan Türk milleti
karar verecektir.
Türk milleti ulusal ve üniter cumhuriyet devleti
tasfiye edilirken, bu gidişe bir dur diyecek, ulusal egemenliğine sahip çıkarak
yeni yüzyılda da bağımsız Türkiye Cumhuriyeti'nin çatısı altında yaşamını
sürdürecektir.
*Artık devleti
ve cumhuriyeti ortadan kaldırmakta olan bu reform görünümlü deforme sürecine
Türk Milleti acilen "dur" demelidir. *
Not: Bu yazı bir kamu hukuku profesörünün Türk
kamuoyuna uyarısıdır.
Prof. Dr. Anıl
ÇEÇEN
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder