23 Şubat 2015 Pazartesi

Prof. Dr. Mehmet Ali KÖRPINAR : CEVRE FELAKETI YASIYORUZ (23) !!!

Bir şahsın yaşadıkça memnun ve mutlu olması için lazım gelen şey,

kendisi için değil, kendisinden sonra gelecekler için çalışmasıdır.

Mustafa Kemal ATATÜRK


<http://yumurtaliekmek.com/wp-content/uploads/2014/11/zehirliayakkabi1_3011.jpg>

<http://yumurtaliekmek.com/wp-content/uploads/2014/11/zehirlioyuncak2_3011.jpg>

Zehirli ayakkabı ve oyuncaktan şikayeti olanların Alo 175'i aramaları
önerildi.

Ayrıca bakanlıkca,  
<http://www.tuketici.gov.tr>www.tuketici.gov.tr
adresindeki 'Tüketici Şikâyetleri'

linkinden de yararlanabilecekleri şeklinde açıklama yapıldı.



Değerli arkadaşlar,

Güzel ülkemizde ve dünyamızda; küresel sermaye ve AB-D emperyalizminin çıkarları yüzünden oluşan çevre kirlilikleri nedeniyle sağlıklı ve mutlu yaşamımız giderek tehlikeye düşmektedir. 
Bizden sonraki nesillere de daha riskli ve kirli bir dünya 
bırakmamız söz konusu.



Pek çok gelişmiş ülkede toplum, yaşanan çevre felaketlerine karşı hem
siyasal hem de sivil toplumsal örgütleri ile gereken tepkilerini çok güzel
ortaya koymaktadır. Ne yazık ki güzel ülkemizde siyasi yaşam kısırlaştı ve
sadece dinsel siyasete veya etnik kimliğe dayalı hale geldi. Çağdaş
demokrasilerde olduğu gibi ülkemizde yaşanan çevre kirliliğine ve halk
sağlığına karşı duyarlı bir siyaset ve siyasi güç söz konusu değil.



Oysa güzel ülkemizde her yıl tekrarlanan ve yıllardır devam eden çevre
sorunlarımızı dile getirmemiz ve hep birlikte çözümler aramamız gerekir.
Örneğin,

·         AKDENİZ FOKLARINA 7 TERMİK SANTRAL TEHDİDİ. Çanakkale'nin kuzey
kıyıları ithal kömürle çalışan 7 adet termik santrallerle kuşatılacakmış
(24.1.2015-Milliyet).

·         ASİT YAĞACAK. Samsun'a yapılacak termik santral ekosistemi bozacak
(23.1.2015-Cumhuriyet).

·         130 BİN HEKTAR ORMAN YOK OLDU. Orman Kanunu ile 2007-2011 yılları
arasında çeşitli gerekçelerle 129.746 hektar Orman alanı tahsis edilmiş
(25.1.2015-Cumhuriyet).

·         EĞİRDİR GÖLÜNDE TEHLİKE ÇANLARI. Zirai ilaçlama ve çevresel
atıklar nedeniyle, Eğirdir gölündeki arsenik miktarının artması ile gölün
içme suyu kaynağı olarak kullanılmaz hale geldiği saptanmış
(21.1.2015-Milliyet).

·         TELAFİSİ YOK. Suyollarını bile değiştiren taşocakları doğa için
büyük tehlike. Ergene havzasını yok edecek maden faaliyetleri içindeki açık taşocakları yüzünden oluşan patlamaların, çatlak/mağara sistemini bozduğu, çökmelerin suyollarının değişmesine, suyun derinlere kaçmasına ve binlerce ağaç kıyımına neden olduğu belirtildi 
(25.1.2015-Cumhuriyet).

·         ZEHİR GEMİSİ GELİYOR. Kuito adlı radyoaktif atık yüklü gemi, söküm
için İzmir, Aliağadaki gemi söküm tesislerine geliyormuş.
(31.1.2015-Cumhuriyet).

·         NÜKLEER BOMBA GELSE BİLE ÜLKEYE GİRER. Çevre Bakanlığı: Radyoaktif atıklı Kuitoyla ilgili bize herhangi 
bir başvuru olmadı
(5.2.2015-Cumhuriyet).

·         16 milyon HARCAYIP, 70 bin AĞACI KESECEKLER. Gediz nehrinin çevresi söğüt ve ılgın ağaçlarıyla doluydu. Devlet "suyun akışını
yavaşlatıyorlar" diyerek ıslah çalışması başlattı ve ağaçları kesti.
Çevreciler itiraz etti: En az 70 bin söğüt kesilecek. 
Nehir kanala dönecekmiş   (2.02.2015-Sözcü).

·         TUZ GÖLÜNE 4 YILDIR KANALİZASYON AKIYOR. Tuz gölü, uluslararası
Ramsar Sözleşmesi'ne göre A sınıfı sulak alan statüsünde. Çevre Müh. Od.
Başk. "35 bin insanın atık suyu Tuz gölüne karışıyor. Günde 10 bin m3 ağır
metal ve deterjan da içeren atık su, tuz üretim tesislerinin hemen yanından
göle deşarj ediliyor. Şereflikoçhisarda atık sular, kanalizasyon şebekesi
ile bölgeye deşarj ediliyor. Bu şekilde üretilen tuz da sofralarımıza
geliyor" dedi (1.2.2015-Milliyet).

·         İÇECEK SUYA HASRET KALACAĞIZ. Trakya'nın verimli toprakları önce
sanayi tesisleri ile kirletildi, şimdi de madencilik faaliyetleri ile geri
dönüşü olmayan bir sürece girmek üzere. Su kaynakları tehlikede
(19.1.2015-Cumhuriyet).

·         ÇEVRE MÜHENDİSLERİNDEN ÇARPICI ATIK SU RAPORU. TUİK 2012
verilerinde de belirtildiği gibi 2012 de imalat sanayinde 1,5 milyar m3 atık
suyun %80'i denizlere deşarj edilmiştir (20.1.2015-Milliyet).

·         ZEHİRLİ AYAKKABI PANİĞİ. İmha edilmesi gereken Çin malı 33 bin
çift ayakkabının piyasaya sürüldüğü belirlendi. Vatandaşı "Kanserojen madde
taşıyan ayakkabıdan aldım mı ?" endişesi sardı. Son kurban Bartından çıktı.
Bakanlık: 11 bin 310 oyuncakta da zehir var dedi (1.12.2014-Sözcü).

·         TÜRKİYENİN SULAK ALANLARI: ARTIK YARISI YOK!!! Son 40 yılda su
kaynaklarının yarısını yitiren Türkiye'de su arzı ve su kirliliği riski
sürüyor Doğal Hayatı Koruma Vakfı (WWF) Türkiye, 2 Şubat Dünya Sulak Alanlar
Gününde, kişi başına düşen 1519 m3 lük su miktarı ile Türkiye'nin "su
sıkıntısı çeken ülkeler" arasında bulunduğunu açıkladı
(1.2.2015-Cumhuriyet).

·         10 YILDA 27 MİLYON DEKAR TARIM ARAZİSİ YOK OLDU. Antalya Ticaret
Odası(ATB), Türkiye İstatistik Kurumu(TÜİK) verilerini baz alarak,
Türkiye'nin 2004-2013 yılları arasında kaybettiği tarım arazisi miktarının
27 milyon 825 bin 64 dekar olduğunu açıkladı (22.11.2014-Sözcü).

·         2B SATIŞINDAN 3,2 MİLYAR LİRA GELİR. Maliye Bakanlığı bu yıl
Ocak-Ekim döneminde hazineye ait 2B taşınmazların satışından 3,2 milyar
gelir elde edildiğini ve 708 bin hak sahibinin başvurduğunu, hazineye ait
tarım arazilerinin satışına ilişkin başvuru süresinin 27 Nisan 2015 e kadar
uzatıldığını açıkladı (26.11.2014-Cumhuriyet).

·         DENİZANASI ARTMASININ ASIL SUÇLUSU KİRLİLİK! Boğazda yapılan
dalışlarda, denizanasının oluşmasını sağlayan poliplerin deniz kirliliği
yüzünden beslenerek arttığı ancak aynı kirlilik yüzünden pek çok balık
türünün de azaldığı belirlendi (7.12.2014-Milliyet).

·         TÜRKİYEDE HAVA KALİTESİZ. Prof.Dr. Recep Akdur, Avrupa'daki en
kirli havanın Türkiye'de olduğuna dikkat çekti. Verilere göre İstanbul'un
Ümraniye ilçesinde "yüksek tehlike" alarmı verildi (21.12.2014-Milliyet).

·         YAŞANTIMIZDA EN KİRLİ 10'LU. Hijyen Konseyi, sağlık açısından
tehlike arz eden 10 kirli eşyayı açıkladı. "Teneke kutu içeceklerin dış
yüzeyi, hastane ve kamu binalarının merdiven tırabzonları, el kurutma
makineleri, fast food ve çiğ köftecilerde verilen uzun süre bekletilmiş
yeşil sebzeler, otobüs içindeki tutacaklar, havlu kullanılmayan spor
salonlarındaki aletler, kağıt ve madeni paralar, restoran menü kitapçıkları,
ortak kullanım alanlarındaki lamba düğmeleri, güzellik salonları ve
kuaförlerdeki havlu ve aletler" (5.1.2015-Cumhuriyet).



Değerli arkadaşlar,

Yukarıda sıralamaya çalıştığım çevre felaketlerine karşı halkımızın,
sizlerin, STK'ların, tüm yöneticilerimiz ve danışmanlarının umarım dikkatini
çekebilirim ve de gereken önlemleri de zamanında ve hep birlikte alırız.



Özellikle çevre kirliliği için alınması gereken önlemler ne kadar gecikirse,
olası çözümlerinde o kadar zorlaştığı sonucunu, bilgilerinize sunmak
isterim. Aksi halde dünyamızı ve onun en güzel ülkesinin doğal yaşam
olanaklarını göz göre göre kaybedeceğiz.



Sevgi ve saygılarımla (11.11.2014)

Prof. Dr. Mehmet Ali KÖRPINAR

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder