1 Kasım 2014 Cumartesi

Bekir Coşkun : Her gün içimizde ocaklar çöker…




1 Kasım 2014
Bugün de havada hiç kuş görmedim…
Begonviller açmayalı sanki bin senedir…
Erkenden yaprakları toplamışlar…
En sevdiğim şeydi, sonbaharda ağaçlar sarı…
Çöpçülerin ellerinden alıp yaprakları…
Dallarına koyasım gelir…
*
Yıldızlar eskisi gibi değil…
Maytaplara dayanamadı çoban yıldızı…
Çocuklar büyük ayıyı hiç görmediler…
Aynalı binanın arkasında kaldı terazi…
Yakalayıp yakalayıp kayan yıldızları…
“Gitmeyin” deyesim gelir…
*
Niçin kimsenin keyfi yok?..
Niçin parklarda korkmadan el ele oturamıyor kızlar oğlanlar…
Niçin dokunsan Mustafa ağlayacak?..
Niçin annelerin babaların gözleri ıslak…
Bayrağı mendil yapıp…
“Ağlamayın” diye yaşlarını silesim gelir…
*
Hırsızlar doymuyor bir tanem…
Her gün biraz daha çalıyorlar dünyamızı…
Parklar, bahçeler, korular, ormanlar, koylar…
Anılarımız…
Hiç fark etmez; bir bahçe, ya da eski bir duvar…
Daha dün, yaşlı kadın korusundaki ağacın altında ağladı…
Anılarını çalmışlar…
*
Aslında o çöken maden ocakları bizim içimizdedir…
Her gün ineriz derin kuyulara…
Kısmet çıkartırız…
Başımız dik olsun maksat…
Alın teridir…
Göz nuru…
Onurlu bir yaşam…
Derdimiz, bir yudum mutluluk içindir..
*
İşte ne zaman bir maden ocağı çökse aklıma gelir…
O hepimizin hikayesidir…
O çığlıklar yabancı değil…
Ne zaman uzaklarda sirenler çalsa…
Koşup uzanıp yere…
Üstümü toprakla örtesim gelir…

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder