15 Aralık 2014 Pazartesi

Cüneyt Şaşmaz : DURUM

14 Aralık illüzyon'u ve/veya Ehven-i şer nedir ne değildir?!

Alaaddin Kaya, Fehmi Koru, Fatih Çekirge'nin 14 Aralık tivitler'inde ne yazılı?!

Silahlı terör örgütü PKK orta yerde dururken Gülen'gillere silahlı terör örgütü soruşturması başlatan kurnaz kafa hangi kafa?!

Erdoğan'dan yolsuzluk hesabı sorduklarını iddia edenler Özkan'dan Çiller'den neden hesap sormamış?!

Oyun bitti?!

Argüman şu:
Ayakkabı kutularının hesabı sorulduğu için Gülen'gillerin üzerine gidildi.
Oysaki, Gülen medya şimdiye kadar ne Hüsamettin Özkan'dan ne de Tansu Çiller'den hesap sormuş.

Sarıgül hadisesi başlı başına bir konu!

Nitekim...

Balık hafızalı, borç'a batık haz'sal gündem üzerinden yapılan 14 Aralık "illüzyon" gözaltılarında görüldü ki:

Genelkurmay Başkanı'nı, Paşa'ları, Atatürkçü aydınları, gazetecileri, akademisyenleri gözaltına almak kolay.
2007 Silivri güncesi ortada.

Ne var ki, Ekrem Dumanlı'yı gözaltına almak zor!
2014 fotoğrafı ortada!

Yurtdışından gelip ifade verenler vardı, kaçma şüphesi ile tutuklandılar.
Gülen gelmedi, o yüzden Tuncay Güney pozisyonunda.

2007'de ses vermeyen medeni dünya (!), 2014'te ses verdi.

Zaman'ın güvenlik'i polis'e, savcı'ya "posta" koyacak kadar cesur!

"Du bakali adalet ne diyecek?" diyen kalmadı.
"Ateş olmayan yerden duman çıkmaz" diye ağzından gaz kaçıran da yok.

O zaman soru ortada:
Erdoğan ile Gülen arasında yapılan sert ayrışmada; hangisi tiran hangisi gizli/açık tehlike!

Elcevap:
İki şık'tan birini seçmek zorunda mıyız?!
Erdoğan Saddam'laşan ve kellesi yerine yapışık olan!
Gülen ex.
İki cenaze'den bir düğün çıkar mı?!
Ölüm'den ne anladığına bağlı!
Öyleyse Gülen'giller için "Düğün gecesi"?!

Büyük Resim, 1997'den de 2007'den de çok farklı.

Demem o ki:
Tivitır dünyasında ortaya konulan tepkilere bakılacak olursa, Erdoğan'dan korkan, ciddi'ye alan yok!
Hepsi bir'er kahraman.
F cunta'nın kenar süsü.

Gülen'gilleri arkalayan çok.
Sebep, hem para var hem de güç.

Bir basın emekçisi olarak gözaltılara tavır almak başka şey, demokrasi'nin d'si ile alakası olmayan "Abi ne derse o", "Hocaefendi ne derse o!" diyen bir kafa'yı arkalamak başka şey.

Yani?!

Birey'in olmadığı yerdeki demokrasi "Humeyni demokrasisi", "Saddam demokrasisi"dir, ki Türkiye tarihinde bu kadar kolpacıyı bir arada görmedi; etki tepki süreç'i.

Hitler hortlamışsa sebep'siz değil!

2015 Haziran güncesi kapsamında, Gülen'gilleri mağdur/mazlum kisvesine büründürüyorlar.
Bundan iyisi Şam'da kayısı!

Esad da sandıktan çıktı, Erdoğan da ama Gülen hiçbir sandık'tan çıkmadı, kandırıp avladığı 28 Şubat 1 tayfa hariç.

Ne var ki, tüm kazan & kazan oyunları İsrail/İran makas'ında!

Onlar tuzak kurdu, Allah da tuzak kurdu.

Erdoğan da Gülen de NATO konseptinde iş'gören Büyük Barzan kurmacasına hayır demiyor ise bu neyin kavgası!?

Hasılı:
Özenle bulandırılan su'da balık avlamak için su'yun özenle bulandırıldığı zamanlar.

14 Aralık 2014 operasyon'unda görüldü ki, medya'ya hakim olmak hayat memat mesele!

IŞİD kafa keserken, Gülen'gillerin mağduriyet'ini, mazlum'iyetini, masum'iyetini göstermek için poz kesen kesene.

Gerçek'ten ziyade, gerçek'in yansıtılış biçimi ile alakalı bir seyirci, izleyici kitlesi var.

"Demokrasi mücadelesi veriyoruz" diyen Dumanlı'ya "Şimdiye kadar hangi demokrasi mücadelesini verdiniz?" diye soran yok!

Düşman'ımın düşman'ı dostum'dur ve/veya kankamdır'a dayalı bakış açısından "laik, çağdaş demokrasi"ye dayalı bir çözüm çıkmaz!

Neden, niçin, niye?!

Çünkü; 'Ticaniler'in niyet'i başka: 100 yıllık hesaplaşma!

Çünkü; Gülen'giller zehirli sarmaşık gibi dolanmışlar, somut olarak güç sahibi; bürokrasi, işdünyası, medya, istihbarat ayakları var, bir de "Kuğugölü Paşası" Aytaç Yalman gibi üç maymun altın sırmalı yandaş'ları var.

Bir korkak, koca bir ordu'yu bozar!

Kişisel menfaati için satan'ların aldıkları her nefes kıyamet'e imece.

"Dokunan Yanıyor" diye kitap yazan'ın arkası yok ama Dumanlı'nın var.

Yarın aynı operasyon olsa ve Ahmet Şık içeri alınsa "Abi'ler görmezden gelin derse, Dumanlı'giller yine görmezden gelir", hikaye bu hikaye, temsil arkası yarın!

Neden?!

Demokrasi "biat" rejim'i değildir.
Gülen'giller, Erdoğan'giller biat kültüründen geliyorlar.
Sadece "menfaat çatışması" yaşandığında, Vatikan, Londra üzerinden spin attırıyorlar.
Örnek: Erbakan'ın harcandığı dönem!
Örnek: Erdoğan'ın harcandığı dönem!

"Yetmez ama Evet"çiler akıllanmadı ise anlamak istemeyeni hiçbir mantık ikna edemez.

"Özgürlük düşmanlarına özgürlük yoktur", eşyanın tabiatı bu!

AKP'yi bu kafa iktidar yapmadı mı, Gül'ü Çankaya'ya aynı gaflet bakış çıkartmadı mı, Ekmeleddin, Erdoğan, Demirtaş kurgusu enerji bazlı acem barzan süreç'i kapsamında keriz silkeleme değil midir?!

14 Aralık operasyon'unun yansıtılış şekline bakılacak olursa, istihbari ve medyatik anlamda operasyonu yapan adres çok açık: 28 Şubat 1 & Gülen Camia.

Derin NATO ve/veya MI9'dan "Democracy Project".

Yani?!

Haliç'te Yaşayan Simon'lardan; Laik Türkiye'ye "Turkuvaz Demokrasi" operasyonu!
Çiçek'in altını çizdiği "Yeni Anayasa", federasyon vs.

"Kader kurbanı" 28 Şubat 1 tayfayı Gülen'gil familyanın elinden kurtarmak, kirli hayat'tan çekip almak, yeni hayat tercih'i sunmak elzem.
Tek iş'te değil her iş'te kullanıyorlar.

Kaldı ki, BOP'ta yaşanan tefessüh etmiş 'sözde medeni yaşam'dan mukaddem içi boşaltılmış "Demokrasi mücadelesi" kapsamında, Barzani de demokrat, Gülen de, Öcalan da, Erdoğan da!

Al birini vur ötekine.

Sisi de Mursi'ye oranla sandık'tan çıkmış bir başka demokrat!
Demokrasi'ye nereden baktığına bağlı.

28 Şubat 1 süreç'inde aldatan Gülen'giller'in 1997'den 2014'e uzanan süreç'te devlet katında aldıkları mesafe de ortada, han'lan hamam'lar da ortada, kazan & kazan diyalog üzerinden avladıkları da ortada, Atatürk Türkiyesi'ne nasıl baktıkları sır değil!

Düne kadar "tiran" Erdoğan'ı "demokrat" diye arkalayan, yaptığı her şey'e göz yuman Batı, şimdi "tiran" ilan etti ise "demokrasi"ye düşkünlüğünden değil, eksen'i Rusya'ya kaydırıp güvenlik ihlal'i yaptığı içindir.

Enerji bazlı dünyalar savaşı!
Büyük Satranç Tahtası'nda son oyun bu oyun.
Gülen, Mehmed Akif değil!

Başka?!

Erdoğan'ın küresel aks'ta çalacak kapı'sı kalmadı.
Meteo: 28 Şubat.
Ay Işığı.

Başka?!

BOP'un yosmaları, final süreç'inin kahraman'ı oldu ise çok kanlı süreç ortada.

Dumanlı'giller madem demokrasi'yi çok seviyorlar, uzaktan sevmek yetmez, demokrasi'yi koruyup kollamak için el'ini, gövde'ni, kelle'ni de çökmekte olan binanın altına koymak elzem.

Gülen'gillerin ateş'le imtihanı.

Kuğu Gölü Paşası gibi en çok kıvırtan'ın kazandığı bir dönem değil bu dönem.

Ezcümle:
28 Şubat 1 linkinin akçasal dosyası üzerinden Gülen'giller kendileri çalıp kendileri oynuyor'lar.
Baransu dahi, polis'e direktif geçiyor.
İpleri ellerinde olan Erdoğan'a, 90'lık pas'lar açtırıyor.
Fırıldak.

Nüans şurada:
Hüseyin Gülerce de gözaltında.
Gülerce'nin hedef aldığı isimler ayan beyan ortada ise operasyon'u yapan adres'e ulaşmak zor değil.

İtimat kontrole mani değildir, sağlama yapmak her daim mümkün.

Soru şu:
Laik insan zekasına hakaret, küresel güvenlik'i tehdit eden bu oyun'un sonu nerede biter!?

Elcevap:
Yaşanması gereken bir süreç var ise yaşanır!
Tarih'te ne yaşanmış ise başka türlüsü yaşanması mümkün olmadığı için yaşanmıştır.
Allah'la Atatürk'le aldatanlardan Ay Işığı'nda acem barzan gölge oyunu.

Atatürk Türkiyesi kaybederken, Acem Barzan yükseliyor ise varsın kıyamet kopsun.
Kelle'ler yek tek düşsün.

Final Süreç'i: Aynı su'da iki defa yıkanmak mümkün ise Gülen'giller önden buyursun, ardından Barzan'giller sırada?!

"Özgür basın" ve/veya "basın özgürlüğü" mavrası, nedir ne değildir!?

Elcevap:
Zaman!?
Londra.
Cemaat medyası!?
Muhallebi yerken kırılan diş'ler...
Hepsi "Erdoğan diktatör" diyor ama Gülen'gil medya'yı savunacak kadar da cesur'lar.

Nüans!

BOP'un Gülen yüz'ü mağdur, mazlum.
Dumanlı, kahraman gazeteci!
Gülen en iyi posta koyan imam!

Yani?!

Bu bir operasyon!
Gülen'i devrimci, liberal tayfa ak'lamaya hazır.
Ne var ki, Gülen'gillerin demokrasi ile uzak/yakın alakaları yok!

Yani?!

Erdoğan Medya ya da Gülen Medya'nın özgürlük'üne pranga vuran ümmet'e dayalı anlayışları, biat kültürü.
Baş'taki ne derse o!

Bunun neresi basın özgürlüğü!?

Bir başka nüans:

14 Aralık gözaltılarına dikkat çekmek isteyen gazeteci, şu basit soru'ları sorabilirdi:

a. Suçsuzluk karinesine ne oldu!?
Cemaat neden o karine'ye atıf yapmıyor!?

b. Neden kaçma şüphesi olmadığı halde davet usulü ifade alınmıyor da, kumpas'çıların bir ayağı mağdur edilerek, Ergenekon, Balyoz, Odatv, Poyrazköy vb davalarda olduğu gibi sabah namazı sonrası operasyon başlatılıyor?!

Ekranlara yansıyan dram'atik tablo'nun senaristleri 'Başkan'ın Adam'ları filminden mukaddem Gülen'in Adamları filmini çekiyor olamaz mı?!

c. Gülen'e dokunan yanıyor'dan, "Erdoğan'a dokunan yanıyor"a evrilmiş ise süreç, Gülen ne zaman Erbakan'a dediği gibi Erdoğan'a da "git" diyecek?!

d. Madem mağdur gazetecilere sahip çıkacak kadar demokrat/cesur aydın'ımız vardı, 2007 sonrası neden üç maymun'u oynamışlar ve/veya 17 Aralık rövanş operasyonu Erdoğan imzalı mı yoksa Tiran Erdoğan üzerinden Tiran Ticani Gülen imzalı mı?!

e. Hepsi.

Sözün özü: Gülen medya gazetecilere sahip çıkıldığına göre "kim korkar Erdoğan'dan"!

Netice: Sayın Alaaddin Kaya, Fehmi Koru, Fatih Çekirge'nin 14 Aralık tivitler'ini göremedik.

17 Aralık'ın Kaya'sı muhakkak şöyle yazmıştır 140 karakter: "Çevik Bir de aradı bulamadı, Erdoğan da aradı hiçbir şey bulamadı!"

Ezcümle:
Silahlı terör örgütü PKK ile müzakere yapan ve ip'in ucunu kaybetmiş toksik bir AKP realitesi var ortada!

Diğer yanda ise silahsız ama zehirli sarmaşık gibi devlet'e dolanmış bir F yapı'ya "silahlı terör örgütü" diye dava açtırıp, "mağdur/mazlum" enstantanesi üzerinden ak'lamaya çalışan bir zeka var?!

F'Ticani'nin zekası'nı küçümsememek elzem.

"Neo irtica tanımı nedir ne değildir"i Ekrem Dumanlı'giller de öğrenecek.

Özgürlük düşmanlarına özgürlük yok!

Şer'ler içinde en kötü olanı ehven olan şer'dir!
Örnek: Ağlak gülen camia.
Onlar tuzak kurdu, Allah da tuzak kurdu.
Lut Kavmi helak olmadan akıllanmaz.
Zilzal suresi.

Lut Kavmi de İsrail/İran makas'ında, takas makas zamanlar.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder