II. Dünya Savaşında, Nazi Almanya’sı Ukrayna, Balkanlar, Doğu Avrupa ülkeleri ve Baltık devletlerini işgal etti.
Savaşta yenilen Almanya, doğusunu da kaybetti.
1960 yılından sonra, tekrar eski gücünü kazanmaya başladı.
Sovyetler Birliğinin dağılmasıyla beraber, Doğu Almanya’yı tekrar Almanya’ya kattı.
Yetişmiş insan gücü ve sekiz milyonluk bir nüfusu bünyesine katmış oldu.
Avrupa para birliğinin tüm artıları Almanya hanesine yazıldı.
Almanya tekrar emperyalist bir güç oldu. Arkasına Amerika’yı alarak, Rusya’ya yaptırım uyguluyor.
Hollanda, Fransa gibi ülkeleri de yedeğine almış görünüyor.
Alman emperyalizm ve Amerikan emperyalizmi şimdi Rusya’yı tehdit ediyor.
Rusya bu duruma Çin ve İran’ı yanına alarak cevap veriyor.
NATO’yu ekonomik NATO’ya dönüştürmek, diğer Avrupa ülkelerini ve Türkiye’yi daha çok sömürmek anlamındadır.
Avrupa toprakları Almanlara yetmiyor.
Almanya ve Amerika Rusya’ya doğru genişlemek istiyor.
Tıpkı II. Dünya Savaşında olduğu gibi…
Bir fark var. Bu kez Almanya ile ABD birlikte Rusya’ya karşı durumda…
Her ne kadar, Avrupa halkları, hatta birçok Alman şirketi, Ruslarla savaş istemese de, emperyalist kanunlar, Almanya’nın doğuya doğru genişlemesini emrediyor.
Alman emperyalizmi ne kadar eski gücüne ulaşmış olsa da, Putin döneminde de, Rusya eski gücüne doğru yaklaştı.
Almanya ve Fransa (Napolyon dönemi) Moskova’yı almaya niyetlenmişlerse de, başaramadılar. Her seferinde eski topraklarına dönmek durumunda kaldılar.
Bu geçmişi şunun için anlattım.
AB, Türkiye’ye verdiği bir nota ’da, Avrupa’nın Rusya’ya karşı uyguladığı yaptırımlara, Türkiye’nin engel olmamasını istedi.
Bu talimatı tercüme edersek; Ey Türkiye, Rusya ile yeni ticaret anlaşmaları yaparak, Rusya’yı yaptırımlar karşısında güçlü kılma anlamındadır.
Daha da ileri gidersek; “ABD ve AB’nin Rusya’ya uyguladığı yaptırımlara katıl” talimatıdır.
Bu günlerde İngiliz Başbakan’ı Türkiye gelecek.
Rusya/Türkiye arasındaki gelişmekte olan ilişkilerin önünü kesmek için geldiği besbellidir.
Amerika’nın David Cameron’u görevlendirdiği söylemek abartı olmaz.
Ukrayna ve Suriye üzerinden başlayan gelişmelerin, hayırlı gelişmeler olduğunu söyleyemeyiz.
Suudi Arabistan, Almanya ve Amerika Rusya’yı çok taraflı kıskanca almaya çalıştıkları, petrol fiyatları ve yaptırımlardan bellidir.
Aklınıza gelen soruya cevap vereyim.
Bu kadar Amerikancı, gerici bir iktidar nasıl oluyor da, Rusya ile ilişkiler kurabiliyor?
Rusya ile yapılan görüşmelerin ertesi günü, Brüksel’de yapılan oylamada Rusya aleyhine oy kullanıyor.
Türkiye’nin ihtiyaçları ve dünya toplu durumu (konjonktürü) Türkiye’yi Avrasya’da tanımlıyor.
Komşusuyla ticaret yapmayanlar kaybediyor. Bu durum Türkiye’yi Rusya ile ticarete zorluyor. İttifaklara zorluyor. Tıpkı Kurtuluş Savaşında olduğu gibi…
NATO’nun ekonomik NATO’ya dönüşmesi Türkiye’nin, Gümrük Birliği Antlaşmasından ötürü, tam sömürge olmasıdır.
Buna, Batının, PKK eliyle Türkiye’yi bölme planlarını da eklerseniz, Türkiye önemli bir karar aşamasındadır.
Türkiye’yi zorunlu bir tercihle karşı karşıya bırakmaktadır. Ya emperyalizmle beraber olacak ve mahvolacak, ya da başka ittifaklar arayacaktır.
8.12.2014, bulentesinoglu@gmail.com
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder