Gül, Cumhurbaşkanlığı'ndan düştükten geç de olsa hakikat'lere ayıkmış.
"Güvenlik yok" diyor, doğru.
2007'den bu yana yaşanan derin ayrışma ortada.
Vekalet savaşlarında AKP'nin, PKK'nın, IŞİD'in rol'ü ortada.
Hasılı:
Durmuş saat?!
Gül'e kulak vermek elzem.
"Türkiye'yi bataklığa nasıl soktu isek şimdi de çıkartmak için vazifelendirildik" mesaj'ı veriyor.
Yani?!
İsrail, Vatikan, Avrupa güven'de değil!
Meteo: 28 Şubat.
AKP, Ak Parti'ye karşı.
Madem "Gül'den kale" düşmemiş.
LARP.
Ezcümle:
“Hubb-u Ali (Ali sevgisi) değil, buğz-u Muaviye (Muaviye düşmanlığı)”.
Neo II. Dünya HAARP'inin artı/eksi maliyetini hesaplayan var mı?!
Kaç milyon insan ölecek, sakat kalacak, öksüz, yetim, hangi şirketler batacak, iflas edecek, kaç kişi işsiz kalacak, hangi sektörler mazi olacak, kaç tane milyar dolarlık adam kaybolacak vb!?
Demem o ki:
O büyük maliyet'in yüzde 10'u büyük temizlik için yeterli.
Ne de olsa BOP için para ak'ıtan, BOP'tan güvenlikli çıkış için de kesenin ağzını açar.
2015 Şita.
Erdoğan "Putin"in yedek'inde!
RTE, Başkanlık üzerinden eksen'i kaydırıyor.
Putin de kesenin ağzını açtı, koklatmadı ama projeksiyon üzerinden avlıyor.
RTE, hasta.
28 Şubat 2014 güncesi.
İnen bir çizgi hızla yeniden yükseliyor!
Milli Direniş.
İstiklal Mücadelesi.
Kurtuluş Savaşı.
Gazi, hem direniş'i örgütledi hem de çürümüş Osmanlı'yı, Bab-ı Ali'yi tasfiye etti.
Neden?!
Aynı şeyleri tekrar ederek farkılı sonuçlar alınamayacağını çok net biliyordu!
Nereden biliyordu!?
Cephede geçen uzun geceler'den.
Hilafet, Saltanat için mücadele'ye ortak olan dava arkadaşlarının baskısına rağmen, arkadan gelen nesil'e, laik, çağdaş, çağ'ın ruhu'na hitap eden bir ulus devlet bıraktı.
Laik yaşam da, alfabe de, çağdaş Türkiye de Atatürk'ün hediyesi.
İstiklal Mücadelesi'ni, kendisi de bir Osmanlı Subayı olduğu Osmanlı'dan gelme arkadaşları ile birlikte verdi ama laik çağdaş Türkiye onun vizyon'unun yek eseri.
Ortak'sız ve/veya o eser'i emanet ettiği tek ortak milyon'da 1'ler olarak biz'leriz.
Osmanlı'nın, İstanbul'un içinden yükselen arkaik ses'e esir olsa, sil baş'tan, içten çürümüş kukla Osmanlı saltanat/hilafet oyun'u tekrar edecek.
Nüans burada.
Medeni devletler (İngiliz/Fransız) seviyesini aşma hedefi koydu!
Tam Türkçesi ile kazanılan zafer yarım zafer'dir, şartlar'ın gereği bu kadarını üretebildik, mesajı verdi.
Kime?!
Arkadan gelen biz'lere.
Yani?!
Gazi, teorisyen değildir, doğru.
Fransız İhtilali'nin aydınlanmacı düşüncelerinden etkilendi, doğru.
Namık Kemal ile aynı çağda yaşamadı ama aynı duygu ikliminden beslendi, doğru.
İyi askerdir, iyi'den kasıt gözüpek, ölümüne risk alan askerdir, netice odaklıdır, doğru.
Vatanı kurtaracak "geçmişi olmayan fani" olarak kendini görmektedir, doğru.
Başka?!
Bir de geleceği iyi koklamıştır, öngörmüş, risk almıştır.
Yani?!
Yıkılmak/tasfiye edilmek istenen Laik Türkiye Cumhuriyeti Devleti, yüz yıllık hesaplaşmanın neticesi olarak ortadadır.
Mustafa Kemal öldüğüne göre, emanet'in sahip'lerinin ayağa kalkma vakti gelmiştir.
Ayağa kalkamayacak durum'da olanlar için VIP cenaze tören'i başlamıştır.
Yani?!
Bir el'de balyoz; diğer el'de beyzbol sopası!
Hasılı: Erdoğan'ın başlattığı Osmanlıca tartışması tersten okunacak olursa, Gazi'nin sadece bu iş'i başararak ne kadar büyük iş yaptığı ortada!
Gazi'yi Allah'la mukayese etmek, Tanrı'laştırmak ne kadar yanlış ise başardığı, hayata geçirdiği uygulamaları küçümsemek de o kadar sakat.
Kiril, Grek alfabesinden yıllarca uğraş verip latin alfabesine dönemeyenlere karşılık 100 günde latin alfabesine geçmek, başöğretmenlik yapmak, örnek olmak, karanlık'a en büyük meydan okuma değil de nedir?!
Elcevap: Cehalete.
Hangi cehalet'e!?
Koyun sürüsü diye küçümsenen, cahil bırakılmak istenen halkı birey/vatandaş yapmak, onun eseri.
Okumayı belli bir elit'in elinden alıp halka yaymak!
Büyük adam'lık işte bu!
Osmanlıca bilen'lerin çoğu Padişah'ın kul'u, tebaa deseniz zaten cahil, Vahideddin'in ifadesi ile koyun sürüsü!
Hacivat/Karagöz oyun'u.
O elit bugün Osmanlıca öğrenmek istiyor ise Çin'ce, Japonca dahil her dili öğrenebilir, halk doğru eksik Türkçe okup yazıyor, (tivit) mesaj'laşıyor.
Çağ atlamak ise çağ'a tur bindirmek budur.
Medya, merkez basın konu'yu yine Erdoğan'ın açtığı başlık üzerinden tartışıyor.
Oysaki, Erdoğan'ın başlattığı tartışmada anlaşılması gereken Gazi'nin başardığı, arkadan gelen nesil'e hediye ettiği kazanım'lar.
Latin alfabesi bunlardan sadece biri.
(Eyyamcı) Medya'nın konuyu tartışma şekline bakılacak olursa, o gün ne kadar büyük iş yapıldığı bir kez daha ortaya çıkıyor.
Başka?!
Bir diğer nüans da şu:
Gazi, o şartlar içinde laik'lik nedir ne değildir'i bilmeyen bir elit'e çağdaş yaşam'ın kapılarını açmış.
"Laik (seküler) olmak adam olmaktır" diye keskin zeka ürünü bir tanım yapmış.
Bugün ise laik yaşam, çağdaş dünya, parlamenter rejim nedir ne değildir'i bilen bir kesim'e, neleri kaybetmekte olduğumuzu bunca medya yatırımına rağmen anlatmakta zorlanıyorsak, Gazi'nin dehası bir kez daha ortaya çıkmıyor mu?!
O günler de zor günlerdi, bugünler de o günlerden aşağı kalır gün'ler değil!
Nüans şurada:
Tüketim çılgınlığı, parlak tenekelere sahip olma arzu'su uğruna satılığa çıkartılmış özgür'lükler var.
Soru şu:
Namus'unu kaç para'ya satar'sınla başladı sorgulama, iman'ını, vatan'ını, vicdan'ını kaça satar'sınla bugünlere gelindi.
BOP'ta yapılan ahlak'sız tekliflere cevap olarak "Ne münasebet" denilmemişse, kabahat kimde!?
Teklif'i yapan'da mı suç yoksa teklif'e "neden olmasın" diye karşılık veren'lerde mi?!
Neo Nuh Tufanı!
Kıyamet.
Ezcümle:
Şu cümle o şartlar altında kurulmuş ise sebep'siz değildir.
Bugün aslında dün'dür.
Lütfen, “Siz Fransızcasını yazar mısınız?”
“Fakat ihtimal bazı kafalar kesilecektir!”
RAP... LARP... RAP...
Nokta.
...
FİNAL SÜREÇ'i:
"Hepimiz Askeriz" ama hangi Türkiye'nin Askeri?!
Elcevap: Atatürk Türkiyesi'nin nefer'iyiz, nokta?!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder