Geçen gün telefonuma kısa mesaj geldi. Mesaj “Bedelli Askerlik için ihtiyaç kredisi. Cazip faiz oranları ve 3 aya varan taksit erteleme seçeneği ile başvuru için şubelerimize bekliyoruz”şeklindeydi.
Şaşkınlık içinde okuduktan sonra ağlasam mı, gülsem mi, yoksa bu mesajın gönderilmesine neden olan gayri ahlaki iradeye bela okuyum küfür etsem mi diye düşündüm. Sonra 12 yıllık icraatları gözümün önünden geçti ve kendime geldim. Çünkü Cumhuriyetimizin kurucu ideolojisine düşmanlık yapanlardan, emperyalist işbirlikçilerinden, terör ihracatçılarından, Siyasal İslamcılardan, Yeni Osmanlıcılardan, kadını devamlı horlayan ve 8 yaşındaki kız çocuğunu cinsel obje olarak gören düşüncenin yandaşları kendilerinden bekleneni yapmıştı.Esas sorun bizim tarafta veya bizim tarafta olduğunu söyleyenlerde! Birbirine karşı karalamalar ve iftiralar, birleşmenin muhabbetini yapıp arkasını eylemle doldurmayarak oyalama yapanlar, farklı analiz yapıyor ve düşünüyor diye sansür ve ambargo koyanlar, daha neler! Böyle gider ve aklımızı başımıza devşirmez isek bunlar bizim iyi günlerimiz. Tüm kurumları ile Ortaçağ karanlığı geliyor farkında değil misiniz?
Her fakir asker doğar
Amerikalı darbe finansörü ve spekülatör George Soros “Türkiye’nin en iyi ihraç ürünü ordusudur” diyor. Bunun anlamı sizin kafanız çalışmaz, bırakın bilimle, teknolojiyle ve üretimle uğraşmayı gelin bizim için Afrika’da, Ortadoğu’da, Arap çöllerinde, Asya’da daha doğrusu uygun göreceğimiz her yerde savaşın ve ölün yeter, geçinir gidersiniz demek istiyor.
Türkiye’nin halen kına yakılarak, davul zurna ile gidilen ve Peygamber ocağı olarak görülen askerlik sistemiyle, yurt savunması hem de en alasından yapılabilir ama emperyalizmin savaşçısı olunamaz. İşte bu nedenle “Batılı dostlarımız” askerlik sistemimizi değiştirmemizi, tamamen profesyonel sisteme geçmemizi isterler ve bu maksatla yerli işbirlikçilerinin de yardımıyla baskı yaparlar.İşte AKP’nin çıkarmak istediği Bedelli Askerlik Yasası kutsal değerlerimize ve kolektif bilinçaltımıza saldıran ve dinamitlemeye çalışan bir hamledir. Bu yasa tarihin derinliklerinden gelerek bilinçaltımıza kazınan “Her Türk asker doğar” değer yargısını yok ederek yerine “Her fakir asker doğar” yaklaşımını ikame etmeye çalışan, Türk Silahlı Kuvvetleri’ni (TSK) sıradanlaştıran ve halkla arasını onarılmaz biçimde açmaya çalışan düşmanca bir tavrın tezahürüdür.
Nitelikli azınlık!
Cumhuriyet tarihimiz boyunca bedelli askerlik yasası farklı içerikli de olsa 4 kere çıkmış. İlki 1980’li yılların ikinci yarısında, ikincisi 1990’lı yılların başlarında olmak üzere Özal döneminde, üçüncüsü ise 1999’da depremi nedeniyle yasallaştırılmış. Dördüncü bedelli askerlik yasası 2011 Genel Seçimlerinden önce çıkarılmış. Şimdi yine AKP tarafından yine genel seçimlerden önce beşincisi çıkarılmaya çalışılıyor.
Bu yasanın kapsamına bakaya ve yoklama kaçakları dahil yaklaşık 700 bin gencimiz giriyor. Bugüne kadar çıkarılan bedelli askerlik yasaları uygulamaları gösteriyor ki, yasadan faydalanma ekonomik imkanlar nedeniyle yüzde 5-7 arasında değişmiş. Hadi bu sefer yüzde 10 olsun, eder size 70 bin kişi, aileleri ile 300 bin diyelim. Seçimler için düşünüldüğünde rakam az gibi durabilir. Ama bu miktar nitelikli azınlık, yani ekonomik durumu iyi, yani kuvvet çarpanı, yani çevresindeki oyların rengini değiştirme imkanına sahip!
TSK 2011’de olduğu gibi şimdi de şiddetle bu yasaya karşı çıkıyor. Ve bu yasa terörle mücadeleyi sekteye uğratır, güney sınırlarımızda artan istikrarsızlığın her an sıcak çatışmaya dönme riski düşünüldüğünde güvenlik zafiyeti doğurur, insan gücü kaynak planlamamızı olumsuz yönde etkiler, toplumsal dayanışmamızı tahrip eder ve gelecek nesillerin askere gitme iradesini kırar, askerden kaçma ve bakaya kalma isteğini arttırır diyor. Ama karşısında duvar var! Ama karşısında bu topraklara düşman bir irade var!Bu yasanın kapsamına bakaya ve yoklama kaçakları dahil yaklaşık 700 bin gencimiz giriyor. Bugüne kadar çıkarılan bedelli askerlik yasaları uygulamaları gösteriyor ki, yasadan faydalanma ekonomik imkanlar nedeniyle yüzde 5-7 arasında değişmiş. Hadi bu sefer yüzde 10 olsun, eder size 70 bin kişi, aileleri ile 300 bin diyelim. Seçimler için düşünüldüğünde rakam az gibi durabilir. Ama bu miktar nitelikli azınlık, yani ekonomik durumu iyi, yani kuvvet çarpanı, yani çevresindeki oyların rengini değiştirme imkanına sahip!
Saygılar sunarım.
Türker ERTÜRK
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder