Soruşturma Komisyonu, Yüce Divan kararını beş gün neden erteledi?.. Meclis Başkanı dahil AKP sözcüleri neredeyse koro halinde, “Komisyon Başkanı yetkisini kullandı, karışmak hatta eleştirmek abes” diyorlar. Peki, ama bu arada Yüce Divan’a gideceğiz diye yürekleri üç buçuk atan AKP’nin rüşvet sanığı 4 bakanını Yüce Divan’dan kurtarmak için Başbakan ve AKP Genel Başkanı nezdinde geçen pazardan pazartesiye süren temaslar ki, dün gazetelerde sütun sütun ayrıntıları vardı, ne ola? Hadi diyelim ki, Bay Başbakan’ın yahu ben partinin genel başkanıyım, grup başkanvekillerimle görüşemez miyim diyen gerekçesini makul karşılayalım. İyi de Başbakan’ın pazar günü karar bekleyen 4 bakanı kabul ederek dakikalarca dinlemesini nasıl izah edecekler? Ha, diyorlar ki Başbakan onları sadece dinlemiş. Konuşmamış, fikir beyan etmemiş. Tabii bu da kamuoyunda türlü sorulara neden olan görüşmenin örtüsü. Üstelik AD, pekâlâ görüşmede, 4 eski bakanı kabulünde, susacağı yerde dinler ve sonra, “Ben yolsuzluk yapan ve rüşvet alan babam da olsa kolunu koparırım dedim halka… Bu sözümden geri adım atabileceğimi size nasıl söylerim” diyebilirdi, demeliydi. Şu beş günde Yüce Divan’lık bakanları kurtarmak için partinin yükseklerinde neler oluyor, hangi çarkıfelekler dönüyor, yalnız içinde olanlar bilebilir. *** Medya, aydınlar, üniversiteler, demokratik kuruluşlar ve nihayet halk sokağa çıkmadıkça; korkuyla pıstıkça başta Bay RTE, AKP dizginleri boşalmış gibi bu milletin yakın geçmişinde olumlu ne varsa saldırıya geçtiler. HeleRTE?Hergün yakın geçmişin dokunulmaz gerçeklerine saldırıyor. Arapça-Farsça sözcüklerin yoğunlaştığı Osmanlıca dili -eski Türkçe yazımı da- bir sabah uyandık ki yok diyor. Senin aklın, dil dahil devrimlerin hiçbirini zaten almaz… O devrimlerin hiçbiri din ve Osmanlı ile yoğurulmuş aklına sığmaz… Bak işte koskoca saray edindin, 1500 odasında dolaş dur… Ya da aynanın karşısına geç; “Aynaa, ayna! Söyle bana… Var mı bu ülkede benden büyük başka?” diye kendine övgüler yağdır. Rahatlar ve Türkiye’yi Türkiye yapan devrimlere kafayı takmaktan, uğraşmaktan belki ama belki vazgeçersin! *** Ama yok, devrimlere o denli kafayı takmış ki, devrim şehidi Kubilay’ın o günlerin IŞİD’i İslami yobazları, sarıklı, cüppeli, katil saldırganlarca başı kesilerek sokaklarda dolaştırıldığı günün yıldönümünde kısa bir mesaj yayımlamadı bile. Bu, bir unutkanlık falan değil… Bu; açıkça, resmen ve alenen Atatürk Cumhuriyetine başkaldırıyı yobaz, soysuz, alçak saldırıyı desteklediğini gösteren bir kanıt. *** Gazetelerde Avrupa’da İslama karşı kitlesel eylemler başladığını ve yoğunlaştığını içeren haberler, resimler… Saraylı; IŞİD, İslam adına kafa kesmeye devam ettikçe, din adına kitlesel saldırılar şurada burada sürdükçe… Senin Müslümanlığı savunmanın, övmenin hiçbir değeri olmaz, olmayacak! Araplığı ihya etmeye çalışıyorsun da ne sonuçlaraldın? Özetle bakalım!.. Müslümanlar, Kolomb’dan önce Amerika’yı keşfetti diye ortaya çıktın. Güldüler, hâlâ alaya alıyorlar. Piyano çalan Suriyeli bir Arap çocuğu bir gecede Türk vatandaşı yaptın. Moskova’ya o yaş çocuklar arası yarışa gönderdin… Ne oldu sonuç? Fiyasko! Sen ne yapsan, ne etsen Araplar ancak bir ya da yarım yüzyıl, bir süre esmişler ama sonra? Şimdi pek çoğu petrolleri olmasa Batı’nın eline bakar fukara olacaktı!.. Gelin gelin diye milyonu aşkın Suriyeliyi çağırdın. Kendi ulusunun yüzde 40’lara varanı yoksul… Ama sen Suriyelileri besliyorsun sırtımızdan… Gelenlerin pek çoğu erkek. Onlara dönüp gidin ülkenize, Esad’la savaşın neden demiyorsun? *** Arap hayranı olduğuna kuşku yok! Ama Türk ulusunun çoğunluğunun oylarıyla saraylandın! Neden çıkıp bir kez olsun ben Türküm demiyorsun, diyemiyorsun? Türklerin Cumhuriyetinin başındasın, söyleyemediğine göre, Türk de değilsen… Öyleyse sen nesin? Arap mısın, Gürcü mü, Çerkez mi, nesin?.. |
30 Aralık 2014 Salı
Cüneyt Arcayürek : Nesin?..
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder