Mehmet Emin, sevgili evlat! Niye hırsız diyorsun be kuzucuk! Bilmez misin ki, bu ülkede hırsıza hırsız dedin mi, yaşına bakmadan, yasaya bakmadan insanı hapse atıyorlar! Hatırlasana, Manisa’da senden 4 yaş büyük bir ağabeyinin çantasında, üzerinde sadece “HIRSIZ VAR” yazan bir bez çıkmıştı. Savcı “Vay sen Başbakan’a hırsız diyorsun” diye çocuğu gözaltına alınmıştı. Evlat, AKP yönetiminde hırsızlar-rüşvetçiler-sadaka dolandırıcıları-ihale cambazları-avantacılar itibarlı, namusuyla çalışıp yaşamaya çalışan, ülkesini seven, lâik Cumhuriyete ve Atatürk’e sahip çıkanlar, kötü insanlar oldular, bilmez misin? Hiç mi ders almazsın be oğul? Anlıyorum gençsin, ülkene yapılmak istenen kötülükleri görüyorsun, kanın kaynıyor! Hele bir de bunca ahlaksızlığa-ihanete rağmen susan-sinen-korkan-dilleri bir yerlerine kaçmış koca-koca adamcıkları görünce sinirlerin tepene vuruyor, yerinde duramıyorsun! Ama hele bir soluklan, beni dinle. Hem enerjini boşaltıp, hem de başını derde sokmadan eylem yapmanın da yolları var be evlat! Devletin, milletin soyulduğunu gördün tepen mi attı? Al eline bir PKK paçavrası, git şehrin en büyük meydanına, oradaki polislerin yüzlerine karşı “Biji Serok Apo” diye bağır, hızını alamazsan Türk Bayrağını polislerin gözlerinin önünde yak, rahatla be evlat! Korkma Polis amcalar seni hem alkışlarlar hem de korurlar. Sıkıysa biri sana laf söylesin, onu tekme-tokat alırlar merkeze, rezil ederler herkese! Ailendeki ve çevrendeki abi ve ablalardan üniversite mezunu olanlar iş bulamayıp, aç gezerlerken, Bakan veletlerinden birinin aylık kirası 60 Bin lira olan evde oturduğunu öğrendiğinde doğal olarak delleniyorsun ama sakın “Hırsız” diye bağırma! Al eline kocaman bir çekiç, tak kafana sarı-kırmızı-yeşil PKK paçavrası, git Cumhuriyet meydanına. Orada Atatürk’ün heykeli var. Kır o heykeli! Kırarken de şöyle bağır; “Sen kimsin ki bizi tebaa-ümmet olmaktan kurtarıp da onurlu bireyler yapmak istedin? Sen kimsin ki, bağımsızlık dedin, kadın-erkek eşitliği dedin, bilim dedin, akıl dedin. Niye mandacılara katılmadın? O zaman Recep’in adı Yorgo olacaktı! (Sayın Yorgo Angelopolos, lütfen alınma! Keşke senin kadar vatansever olsalar) Ne Mutlu Türküm Diyene sözünü nereden çıkardın, al sana…” Vur o heykele vur kır, onu paramparça yap… Hayatının baharında kahpe terör kurşunuyla şehit düşmüş komşu oğlunun daha kanı kurumadan, 54 bin insanımızın hayatını elinden alan bebek katili caninin “İtibarlı Muhatap” haline getirilmesini gördüğünde çılgına döndüğünü biliyorum ama sakın “Hırsız” diye bağırma! Al eline molotof kokteyli denen şişeyi, at yolcu otobüsünün içine, yak onu. Araçların camlarını kır, lastiklerini patlat… Bak Evlat; Bu yazdıklarımın bir ironi olduğunu, asla yapılmaması gerektiğini sen de biliyorsun, ben de! Kasten böyle acıtıcı bir dil kullanmamın sebebi, hala uyanmamakta direnen büyüklerini uyandırmaktır. Sen asla teröre bulaşma, can yakmaya, mal yıkmaya kalkma. Sen dik dur. Çevreni, özellikle korkan büyüklerini uyar, onlara gerçekleri anlat. De ki onlara; “Siz babalarından böyle bir Türkiye mi devraldınız? Kurtuluş savaşında dedeleriniz boşuna mı can verdi? Kalkın ayağa, kendinize gelin!” Ve evlat; Herkese layık olduğu şekilde seslenmeye, hem de yüksek sesle seslenmeye devam et. İyiye iyi, güzele güzel, helale helal, harama haram, hırsıza da HIRSIZ diye bağır. Korkma, tüm vatanseverleri içine alacak bir hapishane daha yapılmadı. Türk Milleti bu zor günlerin de hakkından gelir. Bu cennet vatanı, üç-beş tane tarikat-cemaat artığı hırsıza bırakacak değiliz ya? Ne Mutlu Türküm Diyene… İLK KURŞUN |
30 Aralık 2014 Salı
Rifat Serdaroğlu : NİYE HIRSIZ DEDİN A OĞUL
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder