24 Ocak 2015 Cumartesi

Cüneyt Şaşmaz : Atatürk’ün "Yurt Gezileri"nin Kamuoyu Oluşturmadaki Rolü/9-Son

Üstelik gezinin "İzmir Suikastı" ile bitiyor olması, gündemi bir anda "İzmir Suikastı" konusuna çevirdiğinden, hem basının gündemi hem de meclisin gündemi yıl sonuna dek suikast konusu ile dolmuştur.

Atatürk’ün yapmış olduğu ziyaretler esnasında almış olduğu bazı kararların daha sonra mecliste görüşülüp kanunlaştırıldığı bilinmekle65 beraber konu başlığımız “1926 Yılı Türk Basınında Mustafa Kemal Atatürk’ün Yurt Gezileri ve Yurt Gezilerinin Kamuoyu Oluşturmadaki Rolü”olduğundan alınan bu kararların mecliste ele alınıp yasallaştırma süreci ayrı bir çalışma konusudur.

Şimdilik elde edebildiğimiz kaynaklar ile söyleyebileceğimiz, basında çizilen olumlu havanın, pek de gösterildiği gibi olmadığıdır.

En azından Atatürk’ün bu geziden 4 yıl sonraki gezileri esnasında Hasan Rıza Soyak’a dile getirdiği konuşmadan66 1930 yılına gelindiğinde bile manzaranın iç açıcı olmadığı, Atatürk’ün gittiği her yerde yalnızca şikâyet ve dert dinlediği, halkın ve memleketin büyük bir yokluk içinde olduğu, memur sınıfının istenildiği düzeyde olmadığı üstelik yapılacak her şeyin devletten beklendiği için Ata’nın oldukça bıkkın olduğu görülmektedir.

Hatta yine kendi ifadesine göre bu geziler esnasında karşılaştıkları arasında rahatlatıcı çok az şey mevcuttur.

Bu olumsuz hava her ne kadar basında yansıtılmamışsa da “yurt gezileri” Atatürk’ün memleketin gerçek halini görmesi açısından faydalı ziyaretler olarak ele alınabilir.

Ayrıca gittiği bölgelere yıllar içinde birkaç kez ziyarette bulunuyor olması, yapılmasını istediği hükümet yatırımlarını (demiryolu inşası, ziraat faaliyetleri, sıhhi alandaki çalışmalar, demir sanayi, kömür madenleri, yeni fabrikalar, yeni yollar)67 da kontrol etmesini sağlamıştır.
Atatürk’ün yurt gezileri, dönemin tüm gazeteleri tarafından ele alınmamıştır.

Ulaşabildiğimiz gazetelerden ise özellikle Hâkimiyet-i Milliye Gazetesi tarafından neredeyse gün ve gün kayda alınmış, zaman zaman fotoğraflanmış ve halk durmaksızın gezilerden haberdar edilmiştir.

Gazetecilerin yanı sıra şahsi girişimlerle bazı gezilerin filme alındığı da bilinmekle beraber bu filmlerin bugüne ulaşıp ulaşmadığı bilinmemektedir.

Yansıtılan haberler aracılığıyla halka, ülkede yapılan yeni tesisler, yeniden imar edilen eskinin yıkık dökük şehirleri gösterilmiş, bu vesile ile savaşın yıkıntısını henüz üzerinden atamamış Türk halkına moral verilmeye çalışılmıştır.

Ayrıca giriş kısmında da değindiğimiz gibi, devrimler ve Türkiye Cumhuriyet’i çok yenidir.

İnsanların şüphe ile karşıladığı bazı durumlar söz konusudur, tepkiler vardır.
Bu sebeple gazetede yayınlanan, yollarda sevinçten ağlayan ve Ata’yı karşılamaya giden insan kalabalıkları, kamuoyu yaratmak –devrimlerin halk tarafından desteklendiğini göstermek- açısından önemlidir.

Nitekim bu gezilerin İzmir Suikastı girişimi ile son bulması, Atatürk’ün 1925 yılında alınan Takrir-i Sükûn Kanunu ile ne denli doğru bir girişimde bulunduklarını dile getirmesine neden olmuştur.68
İzmir Suikastı girişimi basında hayli yer kaplamış, Ata’ya yapılmaya çalışılan bu suikast devrimlere ve oluşturulmaya çalışılan yeni Türkiye’ye bir darbe olarak ifade edilmiştir.

Diğer yandan moral bozucu bu olay, yurt içinden ve dışından, -halk tarafından-Ata’ya gönderilen “geçmiş olsun” telgrafları ve suikast girişiminde bulunanlara nefret söylemi içeren miting çağrıları ayrıca bu çağrılara yapılan geniş katılımlar ile Ata’ya olan halk desteğini göstermek açısından olumlu bir göstergeye dönüşmüştür.
Satır içi resim 1
Kaynakça
65. Bkz. Gül, agm, s.55.
66. Konuşma metni için giriş kısmına bakabilirsiniz.
67. Bkz. TBMM Zabıt Ceridesi, cilt:27, devre:II, İçtima senesi: IV.
68. “Bu kanunun; ıslahatı umumiyenin iyi anlaşılmasına, hüsnü tatbıkına alelumum sükûn ve istikrarın vusulüne ve devlet nüfuz ve haysiyetinin takrir ve teyidine ne derece nafi olduğu meydandadır.
Takriri sükûn Kanununun alelumum fena hareketlere ve suiistimallere karşı hürriyeti efkâr ve matbuatı asla takyit etmediği müsellemdir.
Bu hutut dahilinde tatbik edilmekte bulunan Takriri sükûn Kanununun, Milletin hayatı için asıl olan huzur ve emniyetin, ıslahat ve inkilâbatın müdafaa ve teyidi gibi esasatı hayatiye, iktiza ettirirse münasip bir müddet daha idamei mer'iyyeti, Büyük Millet Meclisince derpiş ve mütalâa edilmeye şayandır.”
Bkz. TBMM Zabıt Ceridesi, cilt:27, devre:II, İçtima senesi: IV, s.3.

Bu yönü ile yurt gezilerinin şaşırtıcı şekilde istenilen hedefe ulaştığı görülebilir.
İzmir Suikastı dolayısıyla 1925 yılından gelen Takrir-i Sükûn ve İstiklal Mahkemesi haberlerine hem yenileri eklenmiş, hem de halka bu haberler ile aba altından sopa gösterilmiştir.

Üstelik suikast sebebi ile Ata’ya yağan destek mesajları ve yurt gezileri esnasında resmedilen sevinç fotoğrafları ile istenilen kamuoyunun yaratıldığını ve büyük bir kitle desteğinin göz önüne serildiğini düşünmek mümkündür.

Dolayısıyla bu destek resmi, muhalefetin sindirilmesinde de önemli bir etkiye sahip olmuş olmalıdır.

1926 basının geneline bakıldığında Atatürk ve devrimleri ya da yurt gezilerinden ziyade dışarıdaki gelişmelerle ilgili haberlerin yoğunlukta olması, devrim ya da yurt gezileri gibi haberlerin, ziyarette bulunulan illerin gazetesinde dahi pek yer etmezken daha çok Cumhuriyet ve Hâkimiyeti Milliye gibi gazetelerde yer alması, basının genel tedirginliğini göz önüne sererken, Atatürk hakkında yapılmış haberlerin destekleyen basın tarafından yapılarak, buna karşı tek bir muhalif yayının olmaması, halk üzerinde istenildiği biçimde kamuoyu oluşturulmasını sağlamıştır.

Bu sebeple bir kez daha söyleyebiliriz ki gerek “yurt gezileri” gerekse “basın” Atatürk’ün kurmaya çalıştığı “Yeni Türkiye”yi oluşturması sırasında destekleyici iki önemli unsur olmuştur.

Kaynakça
Nesrin Atıcı Kanberoğlu, Sakarya Üniversitesi, 1926 Yılı Türk Basınında Mustafa Kemal Atatürk’ün Yurt Gezileri ve Yurt Gezilerinin Kamuoyu Oluşturmadaki Rolü

Süreli Yayınlar:
Ahenk Gazetesi
Bilecik Gazetesi
Cumhuriyet Gazetesi
Hâkimiyet-i Milliye Gazetesi
İkdam Gazetesi
Karesi Gazetesi
Milliyet Gazetesi
Tarsus Gazetesi
Taşra İli Gazetesi
Vakit Gazetesi

Kitaplar
Atatürk’ün Söylev ve Demeçleri, c.II, Atatürk Araştırma Merkezi, Ankara, 1997.
Atatürk’ün Söylev ve Demeçleri, c.III,  Atatürk Araştırma Merkezi, Ankara, 1997.
ATICI, Nesrin, 1926 Yılı Türk Basınında Gazi Mustafa Kemal ve Türk İnkılabı, (Sakarya Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Yayımlanmamış Yüksek Lisans Tezi), Sakarya 2010.
DURMUŞ, Yalçın vd, Türkiye Cumhuriyeti Tarihi II, Atatürk Araştırma Merkezi, Ankara, 2005.
GÜL, Muhittin, “Atatürk’ün Yurt Gezileri’nin Kamuoyu Oluşturmadaki Rolü”, Afyon Kocatepe Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Sosyal Bilimler Dergisi, cilt.VIII, s.3, ss.51-72.
İĞDEMİR, Uluğ, Yılların İçinden, TTK Yayınları, Ankara, 1991.
SARIKAYA, Makbule, “1925 Prag Pedagoji Kongresinde Bir Türk: Selim Sırrı Tarcan”, Atatürk Yolu Dergisi, sayı: 42, Kasım, ss.301-310, s.42.
SOYAK, Hasan Rıza, Atatürk’ten Hatıralar, c.I, Yapı Kredi Yayınları, İstanbul,1973.
SOYAK, Hasan Rıza, Atatürk’ten Hatıralar, c.II, Yapı Kredi Yayınları, İstanbul,1973.
KAYSERİ, İhsan, Atatürk ve Konya, Arı Basımevi, Konya, 1981.
KOCATÜRK, Utkan, Doğumundan Ölümüne Kadar Kaynakçalı Atatürk Günlüğü, İş Bankası Yayınları, Ankara, 1988.
KOCATÜRK, Utkan, Atatürk’ün Fikir ve Düşünceleri, Atatürk Araştırma Merkezi, Ankara, 1999.
ÖNDER, Mehmet, Atatürk’le Adım Adım Türkiye, Kültür Ofset Yayıncılık, Ankara, 1984.
ÖNDER, Mehmet, Atatürk Konya’da, Atatürk Araştırma Merkezi, Ankara, 1989.
ÖNDER, Mehmet, Atatürk’ün Yurt Gezileri, İş Bankası Yayınları, Ankara, 1998.
SEMİZ, Yaşar, “Atatürk Çiftlikleri ve Bunların Hazineye Devri”, Türkiyat Araştırmaları Dergisi, 26. Sayı, Güz 2009,  ss.155-192.

Görsel Yayınlar:
www.ataturktoday.com (ET: 17/12/2014).
Karadeniz: Seyr-i Türkiye Belgeseli, NTV, 21 Nisan 2007.
“KARADENİZ: Seyr-i Türkiye” NTV’de,

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder