12 Ocak 2015 Pazartesi

Prof.Dr. Mehmet Ali KÖRPINAR : MEDENİYETLER ÇATIŞMASI DEVAM EDİYOR !!!


Değerli arkadaşlar,
Güzel ülkemiz ve çilekeş dünyamız yine AB-D emperyalizminin oyunları yüzünden, kaotik günler yaşıyor. Kendi çıkarları ve silah şirketlerinin tükenmez kar hırsları yüzünden, dünyamız yüz binlerce can ve milyarlarca $ kaybediyor.

Son olaylar için birçok yayın kurumu “Amerikan 11 Eylül’ünden sonra Avrupa da 11 Eylül’ü yaşadı” diyerek yorum yapmaktadır. Aynı 11 Eylül saldırılarında olduğu gibi 7 Ocak’ta Fransa’nın başkenti Paris’te yaşanan terör saldırısı da birilerinin planlı ve ustaca düzenlemesidir. ÇünküMEDENİYETLER ÇATIŞMASI projesi devam ediyor.

Neden Fransa ve neden Paris seçildi? Çünkü birileri biliyorlar ki tüm AB’yi de oyuna katmak için Avrupa’nın da başkenti sayılan Paris’te bu çeşit bir eylem yaşanmalıdır.

Bildiğiniz gibi AB-D emperyalizmi tarafından kurulan El Kaide gibi kurumlardan sonra IŞİD devreye sokuldu. Dünyanın 80 ülkesinden katılan 15.000 militan eğitimli kişiler ile kurulmuş olan yaklaşık 130.000 kişilik bir İslam ordusu, istenenMEDENİYETLER ÇATIŞMASINA dönük eylemlerini yapmaktadır. Bu konuda sizlere22.10.2014 de gönderdiğim AB-D EMPERYALİZMİ ve IŞİD PROJESİ ??? başlıklı yazımı yeniden anımsatmak istedim.

Umarım MEDENİYETLER ÇATIŞMASINA dönük kurulacak yeni bir haçlı ordusu ile İslam devletlerine saldırılar başlamaz. Aksi halde güzel ülkemizde bu saldırılardan çok kötü etkilenecektir.

Sevgi ve saygılarımla (12.1.2015).
Prof.Dr. Mehmet Ali KÖRPINAR

AB-D EMPERYALİZMİ ve IŞİD PROJESİ ???

Bir ulusun ruhu esir alınmadıkça, bir ulusun azim ve iradesi kırılmadıkça o ulusa hâkim olmanın olanağı yoktur. Asırların yarattığı ulusal bir ruha, kuvvetli ve daimî bir ulusal iradeye hiçbir kuvvet karşı koyamaz(01.09.1924).
Mustafa Kemal ATATÜRK

http://i.milliyet.com.tr/GazeteHaberIciResim/2014/10/14/fft16_mf4868660.Jpeg
IŞİD kurulumu için dünyanın
değişik ülkelerinden yapılan katılımlar (14.10.2014-Milliyet)

Değerli arkadaşlar,
Anımsarsanız, 1996 de yazmış olduğu Medeniyetler Çatışması kitabıyla tanınan Amerikalı Prof. Samuel HUNTINGTON 2005 de ülkemize gelmişti. Neden geldiğini içeren07.06.2005 tarih ve ÜLKEMİZE YENİ ROLLER VERİLMEK İSTENİYOR!!! başlıklı yazımda, sizlere aşağıdaki yorumu yapmıştım:
“Huntington güzel ülkemizin geleceği hakkında yorum yaptı ve,
  • Türkiyeyi modern laik bir ülke olarak tanımlayan Atatürk ilkeleri 70 yıl geride kaldı, değiştirilmesi gerek,
  • İslamın liderliği rolü herkesten çok Türkiye’ye yakışmaktadır dedi.

Süper varlığını sürdürebilmesi için ABD’nin karşısında bir düşmanın olması gerekir. Eskiden düşman olarak Varşova paktı ve SSCB vardı. Ancak 1989 da bu düşman çökertildi. Şimdi yeni bir düşman yaratılmalıdır. Çünkü savaş sanayi bir düşman olursa ancak silah üretecek ve dünyaya satacaktır.

Önce medeniyetler çatışması öne sürüldü ve dini rakip olarak müslümanlar seçildi. İkiz kuleler olayı ile bu düşman sözüm ona belgelendi. Şimdi bu düşmanın yaşatılması ve bir karşı cephe kurdurulması ve de birçok provokasyonlarla bu cephenin kışkırtılması gerek. Bu aşamada BOP projesi adı altında ülkemize yeni roller verilmek isteniyor. Önce ılımlı islam ülkesi olarak dünyaya sunulduk. Hatta bu sırada ABD bakanları ülkemiz için açıkça İSLAM ÜLKESİ diye açıklamalar da yaptılar. Şimdi ise ülkemizi Huntington’un açıkladığı gibi İslamın Liderliğine soyundurmak istiyorlar”.

Değerli arkadaşlar,
BOP projesi AB-D emperyalizmi tarafından halen devam ettiriliyor. Son gelen haberlere göre ABD savunma bakanlığı açıklamasında IŞİD ile mücadelenin yaklaşık 20 yıl süreceği şeklindeymiş. Yani bu süreçte silah şirketleri silah üretecek ve ABD’ye ve de diğer ülkelere satacaktır. Nitekim Pentagon açıklamasında IŞİD’i vurmak için bugüne kadar 1,2 milyar dolar harcanmış (8.10.2014-Milliyet). Ayrıca Müslümanlar bu örgütle birbirini yiyecek, camilerini bombalayacak ve AB-D emperyalizmi de bu arada orta doğudaki petrol yataklarına el koyup, milyarlarca dolar kazanacaktır.

Sonuçta AB-D istediği gibi ve amacına uygun bir düşman yarattı. IŞİD denilen bu örgütün; ABD istihbarat teşkilatı CIA ve Economist-Soufan Grup’un rakamlarına göre, Suriye’ye Beşar Esadrejimine karşı savaşmaya giden 80 ülkeden 15 bin militan bulunuyor. Bu kişilerin büyük kısmı ise IŞİD saflarında savaşıyormuş (5.10.2014-Milliyet).Ülkemizde IŞİD’e olan katılımlar sıralamasında 11. sıradaymış. Burada düşünmemiz ve sormamız gereken en büyük soru: IŞİD neden, niçin ve kimler tarafından kuruldu, esas amaç nedir?

Değerli arkadaşlar,
Hemen güney sınırımızda Suriye’de ve Irakta devam eden bu eylemler için çok önceden önlemleri almamız ve değişik durumlar için çeşitli projeler üretmemiz  gerekiyordu. Hatırlarsınız; 1960’larda Kıbrıs çıkarmamız üzerine bize ambargo koyan ABD “Buna izin vermeyiz” dedi. Bir de Başbakanımız İnönü’ye o ünlü “Johnson Mektubunu gönderdi. Tehditler savurdu. Türkiye’ye “bir takım yaptırımlar” uygulayacağını, bir Sovyet müdahalesi karşısında ABD’nin ve NATO’nun yardımcı olmayacağını belirtti.

Bu mektup karşısında Başbakan İnönü, o zamanlar “Yeni bir dünya kurulur ve Türkiye bu dünyada yerini alır” diyerek öfkesini dile getirmişti. Saygıdeğer İsmet İnönü, ABD ile aramız açılınca “Büyük devletlerle ilişki kurmak, ayı ile yatağa girmeye benzer” demişti. Elbette dün olduğu gibi bugün de ayı ile aynı yatağa girenler sonucuna da katlanmak zorunda kalacaklardır. Yani geçmişten ders almamız gerekiyor!!!

Hele hele ünlü ABD’li darbe finansörü spekülatör George Sorosu ve onun meşhur yorumunu anımsayacak olursak olaylara bakış açımızı daha da doğru eksene kaydırabiliriz. Soros,“Türkiye’nin en iyi ihraç ürünün ordusu”olduğunu söyleyerek, emperyalist ülkelerin ülkemizden beklentisinin ne olduğunu ortaya koymuştur.

Nitekim Soros, 2003’te kendisinden Türkiye ile Arjantin’i karşılaştırmasını isteyenlere şu yanıtı vermişti: “Türkiye’nin Arjantin’den tek farkı stratejik pozisyonudur. Bu stratejik pozisyonuna bağlı olarak, Türkiye’nin en iyi ihracat ürünü de ordudur.” Kore’ye Türk askeri gönderildiği dönemde, zamanın ABD Dışişleri Bakanı Dulles, Türk askerinin kendilerine maliyetinin “23 sent”olduğunu söylemişti.

Mart-2003 de ret edilen ama bu ay yeniden çıkarılan tezkere ile ülkemize yabancı askerlerin gelmesine ve başka ülkelere asker göndermemiz de izin verildi. Umarım hem güzel ülkemiz hem de saygıdeğer askerlerimiz, AB-D emperyalizminin kirli amaçları doğrultusunda kullanılmasına izin verilemez.

Sevgi ve saygılarımla (22.10.2014).
Prof.Dr. Mehmet Ali KÖRPINAR
NOT:
İyi ki Suriye sınırımızdaki mayınlı bölgeyi temizleyemedik. Aksi halde Suriye sınırımız herkese gel-geç trafiğinde olacaktı.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder