Değerli arkadaşlar, 30 Mart 2014 Yerel
Seçimleri üzerinden bir ay geçti, ama itirazlar, mahkemelik durumlar nedeniyle
YSK'dan Türkiye geneli için resmi bir açıklama henüz yapılamadı; yine de
seçim sonuçlarını yeterli ölçüde biliyoruz. Son çıkarılan Belediye yasasının da
sağladığı avantajı kullanan AKP toplam geçerli oyların %45 ini almasına rağmen
İl ve İlçelerdeki Belediye Başkanlıklarının %60 ını kazandı; bir başka ifade
ile hak ettiğinden %30 fazlasını elde etti... Milletvekili seçim yasası
değiştirilmediği takdirde 2015 seçiminde de AKP sandıkta hak ettiğinden daha
çok sayıda Milletvekili çıkaracaktır.**
Bu arada Yazılı ve görsel Medyada seçime
ilişkin tartışmalara tanık olduk; çok renkli değerlendirmeler, muhalefete
yönelik ağır eleştiriler yapıldı... Öyle ya da böyle, sonuçta tüm bu konuşmalar
yazışmalardan çıkarılabilecek gerçek tablo, işin özü şudur; Ülkemiz
Siyasal anlamda ikiye bölünmüştür. Bir yanda AKP iktidarını
destekleyen, diğer yanda 3 parçalı Muhalefeti destekleyen iki blok arasındaki
ayrışımın maalesef gittikçe derinleştiğini söyleyebiliriz.
2004 ten bu yana
gerçekleştirilen 5 seçimde AKP nin sandıkta aldığı her 100
oya karşın Muhalefetin aldığı oy sayısına bakacak olursak siyasal tablo çok
daha net görülür;
Parti
|
2004(Y)
|
2007(G)
|
2009(Y)
|
2011(G)
|
2014(Y)
|
AKP
|
100
|
100
|
100
|
100
|
100
|
CHP
|
44
|
45
|
60
|
52
|
59
|
MHP
|
25
|
31
|
42
|
26
|
41
|
Son 10 yıldaki 5 seçimde AKP nin aldığı
her 100 oy'a karşın ortalamada, CHP 52, MHP 33 ve BDP 12 oy almıştır.
Dolayısıyla, bu tabloya bakarak, “Türkiye'nin yakın erimdeki siyasi yapısı
kabaca, %50 AKP, %26 CHP
%16 MHP ve %6 BDP dir”
denebilir. Ancak, Seçimlere katılımda Parti yandaşlarının
aynı davranışı göstermedikleri bilinen bir gerçektir. Dolayısıyla Seçime
katılmayan seçmenleri oy oranında Partilere bölüştürmek pek doğru olmaz. AKP
seçmenleri büyük oranda (tahminen %95 i) seçime katılırken diğer partilerden katılım
oranı %75 civarında kalıyor; özellikle de Barajı geçmek şansı olmayan küçük
partilerin seçmenleri veya Muhalefetteki “küskünler” sandığa gitmiyorlar. Bu
durumu da göz önüne alırsak AKP’nin pastadaki gerçek payının %50 değil, %45
olduğunu söyleyebiliriz. CHP'nin payı % 29, MHP'nin payı %18 kadardır. Tüm seçmenlerini
seferber eden BDP % 6 da kalırken, Diğerleri de yaklaşık % 2 de kalıyor.
MHP ~ %25 oranda Ulusalcı/Laik ve ~ %75 oranda Milliyetçi/Muhafazakâr
çizgi arasında kurulu (hybrid) bir parti olduğu için daha fazla büyümesi (%20 üzerine çıkması) pek mümkün görünmüyor... MHP nin bu
yapısı göz önüne alındığında, muhtemel bir koalisyon tercihi durumunda
AKP+MHP koalisyon olasılığı CHP+MHP koalisyon olasılığından daha
büyük görünüyor.
Türkiye'nin birlik bütünlüğü yönünde
olumlu bir saptama :
BDP, PKK nin
siyasal kolu olarak, (Türkiye nüfusunun ~ %20 sini oluşturan)
Kürt kökenli yurttaşların çoğunluğunun (~%60 ının) yaşadığı
Doğu-Güney Doğu ile sınırlı, etnik bir bölge Partisi olarak
kalmaya mahkûmdur. Bölgedeki “Kürt
oyları potansiyeli” 0,20x0,60= %12
olduğu halde BDP nin % 6 oy çıkarması Kürtlerin en az yarısının “ayrılıkçı federatif politikalar” peşindeki
BDP’ni desteklemediklerini ve aklıselim sahibi olarak yurt dışı
emperyal odakların tahriklerine (şimdilik ?) kapılmadıklarını
gösteriyor.
CHP'nin durumuna gelince ;
CHP'nin seçim
yıllarına göre oy veren seçmen sayısı aşağıdaki tabloda verilmiştir.
Yıl
|
Milyon
|
Artış(%)
|
2004
|
5,9
|
-
|
2007
|
7,3
|
7,4
|
2009
|
9,2
|
12,3
|
2011
|
11,2
|
10,3
|
2014
|
11,5
|
0,9
|
Ortalama
|
|
~ 6,9
|
2004-2011 arasında oyunu muntazaman
artıran ve bir anlamda umut veren, fakat bu son 3 yılda oyunu pek artıramamış
olan CHP'nin 2014 yerel seçiminde başarılı olduğunu söylemek mümkün
değildir. 2004-2014 arasındaki 10 yıllık sürede “CHP'nin
yıllık oy artış oranı ortalama % 7 dir” diyebiliriz. CHP ye yöneltilen eleştirilerde
adil olmak adına, önemli bir sosyal gerçeğe, seçmen profiline işaret etmek
isterim; Oylarının yaklaşık yarısını Alevi/Bektaşi yurttaşlardan alan CHP'nin
seçmen kitlesinin (biyolojik) nüfus artış hızı neredeyse sıfırdır; Bu
nedenle CHP'nin oylarındaki reel artış çoğunlukla bir önceki seçimde CHP ye oy
vermemiş kesimlerden devşirilen
oylardır.
2015'te Türkiye'nin toplam seçmen sayısı
55 milyon olacaktır. Seçime katılım
%80 olsa, 44 milyon seçmenin oy kullanacağı bu seçimde CHP'nin tek başına iktidar olabilmesi için en az 22 milyon oy
alması; yani şimdiki oy sayısını ikiye katlaması gerekiyor ki bu pek mümkün görünmüyor...
Seçmen sayısındaki yıllık ortalama %7 artış hızı korunabilirse, 2015 yılında CHP nin
seçmen sayısı 11,2x(1,07)4 =14,7 milyon olabilir ve bu da ~44 milyon geçerli oy arasında %33 demektir… %15-20
arasında oy alacağını tahmin ettiğimiz MHP ile birlikte bir koalisyon oluşturula
bilirse 2015 seçiminde AKP’den iktidarın devralınması olası görünüyor; tabii bu
arada CHP nin başına bir iş getirilmezse veya MHP’nin tercihi AKP’den yana
olmazsa. æ
__________
** AKP nin yeni seçim önerisi
tuzaklarla doludur. -Tek adaylı dar bölge, sıfır baraj, 2 turlu seçim- modelinde
Türkiye 550 seçim bölgesine bölünecektir. Bu bölgeleri, kendi
oylarını optimum şekilde kullanabileceği şekilde ayarlamak yetkisini elinde
tutan AKP (BDP nin Güney Doğuda oylarını optimum kullandığı gibi) hak
ettiğinin çok üzerinde milletvekili çıkarabilir... Ayrıca pıtırak gibi
çoğalacak 1 ya da2 Milletvekilli “yerel
partiler” ile dolu bir Meclis Üniter devlet yapımızı ne derece
savunacaktır, belli değil.
5 milletvekili
karşılığına gelen -daraltılmış Bölge ve %5 baraj- önerisi
biraz daha makul geliyor, ama d'Hondt sayım yöntemi ve bu110 bölgenin
sınırlarını ayarlamak işi yine tartışmalı bir konudur.
Üniter Devlet yapımızın bekası
açısından %5 Ülke barajının altına inmemek gerektiğini değerlendiriyorum.
“Sıfır baraj” nüfusu küçük ve homojen Ülkeler için uygundur,
ama Türkiye için uygun olmaz... Türkiye
için en uygun seçim yöntemi, %5 Ülke barajlı, Milli bakiyeli oransal
yöntemdir.
(Gerçekten art niyetsiz, adil ve doğal
bir yaklaşımla bölge sınırları belirlenebilecek olsaydı, 5 Milletvekilli 110
-daraltılmış- Bölge modeline itiraz etmezdim. æ)
MİLLİ BAKİYELİ ORANSAL TEMSİL
SİSTEMİ*
·
Seçim barajı % 5' e
indirilir.
·
Her ile otomatik +1 Milletvekili Kuralı
kaldırılır.
·
Milletvekili gelirinin fert başına milli
gelire eşitlenmesi, Partilere devlet yardımının kaldırılması ve Milletvekili
dokunulmazlığının sınırlandırılması koşuluyla! Milletvekili sayısı M=
800 ‘e çıkartılır.
·
İllerin Milletvekili aday sayısı Türkiye
genelindeki seçmen sayısına orantılı olarak (kesirler üst tam sayıya eşit
sayıda) geçici olarak belirlenir. (İli temsil edecek gerçek MV sayısı,
katılım durumuna göre, Seçim sonuçları alındığında belli olacaktır)
·
Toplam geçerli oyların % 5’inden
fazlasını alan Partilerin aldıkları oylar ile Bağımsız adayları aldıkları
geçerli oyların toplamından (S), Bir (bağımsız) adayın milletvekili
seçilebilmesi için gerekli minimum oy belirlenir:
B=1+ S/(M+1)
·
Bağımsızlar belirlendikten sonra, kalan
milletvekillikleri için %5 barajı aşan partilerin aldıkları geçerli oy oranına
karşılık gelen Milletvekili sayıları belirlenir.
·
Baraj üzerindeki partilerin aldıkları
toplam geçerli oy sayısının, bağımsızlar dışındaki Milletvekili sayısına bölümü
ile bir (parti)Milletvekilliği için gerekli oy sayısı (P) bulunur.
Bölgelerde Partilerin aldıkları geçerli oylar P ile bölünerek Partilerin “tam
sayılı bölge milletvekilleri” kesinleşir.
·
Arta kalan kesirlerden Partilerin
“kontenjan” milletvekilleri belirlenir.
_________
*Bu makale 30.Nisan.2014
te internet ortamında yayınlanmıştır. Æ
Türkiye-2014
/ Dünya
sıralamasındaki yeri
Alan
|
0,006 (784 bin km2)
|
37.
|
Nüfus
|
0,011 (77 milyon)
|
18.
|
Nüfus artış hızı
|
0,012
|
100.
|
Doğurganlık
|
2,08
|
113.
|
Ortalama ömür
|
61
|
94.
|
Etnik/genetik bütünlük
|
0,70
|
45.
|
En güçlü Ordu
|
|
8.
|
Enerji
|
0,002(80 EJ)
|
96.
|
Fert başına milli Gelir
|
11 bin $
|
64.
|
Gini Katsayısı
|
0,37
|
56.
|
Dış Borç/GDP
|
0,40
|
96.
|
Ort. Ekonomik büyüme
|
% 3,4
|
11.
|
İhracat
|
~2 bin $/adam.yıl
|
68.
|
İthalat
|
~3 bin $/adam.yıl
|
20.
|
İşsizlik
|
~%10
|
88.
|
Enerji tüketimi
|
61 GJ/adam.yıl
|
68.
|
Elektrik üretimi
|
0,011 (240 TWh)
|
19.
|
Üretkenlik
|
0,30 GDP/h
|
40.
|
Rekabet
|
0,58
|
40.
|
CO2 salımı
|
5,5 ton/adam.yıl
|
62.
|
Güneş Enerjisi
|
0,12 Watt/adam
|
45.
|
Rüzgâr enerjisi
|
31 Watt/adam
|
22.
|
Çevre koruma
|
|
66.
|
Su
|
~1000 m3/adam.yıl
|
78.
|
Okur/yazarlık
|
%94 (ort.6,3 yıl)
|
84.
|
Bilimsel yayın
|
0,004/adam.yıl
|
49.
|
Ar-Ge
|
0,61
|
58.
|
Açık/temiz Yönetim
|
|
64.
|
Demokrasi
|
0,70
|
66.
|
İnsani Gelişmişlik(HDI)
|
0,72
|
66.
|
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder