Akıl akıldan üstündür.
Naçizane düşüncem, düşünen beyin kir tutmaz,
bir şey'i seven gönül'den vatan'a da millet'e de
kötülük çıkmaz!
Sorgulayan beyin olmadan ufuk'un ötesini görmek mümkün değil, tecrübe işin tuzu biberi.
Nüans şurada:
Gördüklerinin yarısına, duyduklarının hiçbirine.
İstihbarat savaşlarında, adamı alırlar bir adres'e yapıştırırlar, ağır roman hikaye!
Bu hikaye'de, Gülen bile kendisi değil, dublör üzerinden süreç'i tamamlamaya çalışıyor.
Anlaşılması için söylüyorum, Gülen'cileri büyük bir organizasyon olarak kabul edelim ve çok değişkenli devletler oyun'unun içine atalım bakalım, kaç hamle büyük satranç tahtası'nın üzerinde taş sektirebilecekler.
Onların tüm hüneri, laik Türkiye'ye, Atatürk'e karşı olmak.
28 Şubat 1'cilerin zekası ile alay etmek.
Rant meselesi başka konu, gizli/açık iktidar oyunları başka.
Kuzu postu içinde saklanmak mühim mesele değil, işine geldiği sürece üç maymun hikaye.
Bir şey'e karşı olmak, strateji değildir, reaksiyondur.
Süreç'te o tırnak içi hikaye'ye karşı olanlar tarafından desteklenirsin.
Peki ya sonrası?!
Yok!
Telekom,Tekel vb bir yana, 17 Aralık kapsamında Erdoğan'a hırsız diye küfrettirirler, sonra alırlar adamı bir başka belediye başkanına Sarıgül'e yapıştırırlar, gık'ını çıkartamaz.
Londra'dan hazır geliyor bu hikayeler, senaryo diyelim.
Ne var ki, Londra'nın da network'ü (MI6) dışında elinde bir şey'i kalmadı, medyası, otomotiv sanayi vs ne varsa çıktı ellerinden.
Şehir içme suyu şebekesi gibi bir şebeke düşünün, depo'dan ne akıtırsanız o akıyor MI6'nın pipe-line'ının içinden de!
Bizdeki NATO aklı ile iş'gören MİT gibi.
Almanlar severler bu şaka'ları.
Yani, Londra üzerinden kanlı el'im sende oyununu oynayan Almanlar.
Korkuları bu yüzden, sebepsiz de değil!
Yani, o kadar çürük işe yaramaz (VIP) eleman var ki süreç'te, elek'ten geçmez ise kel başa şimşir tarak.
İsrail/İran makas'ı çalışmaya başlamış ise neden'siz değildir!
Yorgun malzeme, toksik malzeme ne kadar parlak da olsa tutan eli zehirler.
Çin malı ayakkabı gibi.
Küre'de çoklu satranç'ı elifi elifine oynayan yek kavim var, Almanlar!
Putin, Almanlar'a ayak uydurmaya çalışıyor.
Putin, KGB'dendir ama Alman istihbaratı'nın tedrisat'ından geçmiştir.
(Biz Türk'ler 2 bin yıllık yeni oyun'cuyuz bu kulvarda!)
Unutmayın ki, Pehlevi'ye karşı Humeyni darbesini organize eden de Alman istihbaratı, görünen gerçeklik/tarihin arka oda'sı farkı.
İran nerede Almanlar ne alaka?!
Londra'nın yönlendirdiği Sünni İslam'a karşı Şia İslam'ı Berlin yönlendirir.
Kuzey Kore hangi deha beyinleri, kozmik mutfak'ı ile nükleer güç olmuş, silah geliştirmiş vs.
İran uranyum geliştirmeye başlamış ise üstad'ları Almanlar, alt mesajı doğru okumak elzem.
Almanlar'ın ordu'su olmasa da, ki onlar I. ve II. Dünya Savaşları'ndaki gibi ordulara ihtiyaç olmadığına inanıyor, haklılar mı haklılar, bizdeki bu ordu bu coğrafya için şart.
Kaldı ki, Almanlar, başka devletler üzerinden silah sanayi'ne hakimdir, ordu beslemez besletir.
Kuzey Kore'nin mülakat'a alınan lider'ini konuşturan Almanlar, bilinmedik hikaye değil.
Kuzey Kore hangi adres'i tehdit ediyor, Londra yönlendirmesindeki aks'ı.
Almanlar, İngilizler gibi perde arkasından yönlendirmeyi sevmezler, direkt devlet satın alırlar.
Kilit noktalara kendi adamlarını yerleştirip yönetmeyi severler, Enver Paşa çok eski model hikaye.
Almanlar'ın küre'deki hakimiyet'ini görmek için Ermeni soykırımını tanıyan devletler listesine göz atmak yeterli!
O liste üzerinden İngiliz hakimiyeti'ndeki Yahudi soykırım kilit'ini çözmeye çalışıyorlar.
Tarih'i tarihçiler nakşet'sin bu hikaye.
Dünya düz değil yuvarlak, Almanlar'ı anlamak için tarih'i yeniden sil baştan yazmak elzem.
Gerek var mı?!
Kontrol'den çıkan Sezar da, Brütüs de Alman'ın adamı:))
Gökçek/Erdoğan paradoksu.
Siemens'ten rüşvet alanlar listesi.
4. 1980 mek parmak öncesi, PKK'yı kuran MİT'in derin kanadı.
Bay Pipo.
Öcalan, materyalist sol, SSCB üzerinden NATO'yu hedef aldı.
Londra/Bevyera harp'i.
Gülen'giller ise Osmanlı'dan uzanan topal hikaye.
Almanlar savaş'ı kaybedince, İttihat Terakki üzerinden hedeflenen amaç'a ulaşılamadı.
Normal'de laik'ler Almanlar'la yürüyecekti.
Ne var ki, harp'i Almanlar kaybedince 1789 Fransız İhtilali'nin sonuçlarını taşımak İngiliz ve Fransızlara kaldı.
İngilizler imparatorluk olarak devam ettiler, Fransa ise radikal seküler çizgide ulusal devlet.
Türkiye'nin bir kesimi de o çizgi'de!
Haliyle Almanlar da, Teşkilat-ı Mahsusa üzerinden İslamcılar'ın bir kanadı ile iş tuttu, yeni asya bu hikaye.
Said-i Kürdü teşkilat-ı Mahsusa ajanı.
Yani Gülen'giller BOP'ta Londra aksında, final süreç'inde olması gereken, beklenen Akif üzerinden Bavyera!
Özde laik'ler de Paris üzerinden seküler Alman'a senkron.
I. Dünya rövanş harp'i bu hata'yı telafi etmekle eş'mana.
ABD'den Rusya'ya, Türkiye üzerinden güvenlikli bir enerji köprüsü inşa edilmeye çalışılıyor ise Gazi & Akif bileşkesi bu mana!
ABD'ye bir Alman genelkurmay başkanı geliyor, yeni havadis olmasa gerek.
5. 12 Eylül öncesinde Doğu/Batı Roma üzerinden süreç çok ağır gerildi, ideolojik terör savaşları ve/veya sol ya da sağ tüm renkleri ile birbirine girdi, sonra konuyla uzak yakın alakası olmayan Evren geldi, İhtilal'in 1 numarası oldu.
Yani?!
Gülenci diyorlar ise soru ortada:
Gülen'in hangi poz'unda!
Enveriye, Akif?!
Hasılı:
Malum paşa, vatan'a ihanet etti, namlu'nun ucunda.
Ölüm'den öte köy yok şu saat'ten sonra.
Almanlar'ın en büyük özellikleri, kendilerinden olanlar'dan ziyade karşıt grup'ları, yani kendisine düşmanlık yapan isimleri seçip yönetmesidir.
Misal, Yunanistan'da başa gelen devrimci genç Londra'nın adamı, arka plan Bavyera!
Almanlar, kendi seçtikleri adam'lar üzerinden "rest"leşerek süreç'i yönetmeyi severler, buna litetatür'de kontrollü kaos deniliyor.
Dünyanın en eski ikinci mesleği fahişelik'tir, ondan da önce istihbaratçılık gelir.
İstihbarat ilminin kitabını Almanlar yazmıştır.
Takdir ise takdir.
Misal:
Cevabını arayan basit soru şu:
Almanlar, II. Dünya Savaşı sırasında ABD'den aldıkları borç'ları ödemişler mi?!
Ne var ki, biz Osmanlı'dan kalan borç'ları ödedik!
Nüans?!
İstihbarat'a hakim olan devlet'e de hakim olur, başkan'ların, kilit nokta'daki fanilerin zaaf'ları üzerinden borç'un ödenmemesini garanti altına alır.
Misal, AB'yi soyan, borç batağında, haz'dan batık, mavradan Alman'a borcunu ödemeyecek kadar dik duran devrimci adını söyleyemediğim Yunan başbakanı, madem dünya yeni bir soğuk savaş'a gidiyor, o zaman der ki ya da dedirtirler ki:
Putin'den alıp size tüm borcumuzu ödüyorum, böyle bir şey mümkün olabilir mi?!
Çin?!
Vb.
Kelepir satılık ikinci el devlet.
Geçtim!
Küresel tefeciler kim ki, trafik canavarı ile eş'değer kavram?!
İngiliz'de para olsa demez mi, o medyatik Çiller'in erkek hali kolpacı devrimci başbakan'a, "Hey delikanlı üzülme, dur orada, siesta'ya devam, sen dur Alman'a borcunu biz ödeyelim, bundan sonra biz'den yana işgör'ün!"
Yani?!
Su çok bulanık, iyi/kötü arasında bir tercih değil bu!
Batık Londra'nın melhem'i olsa kendi başına sürecek, tembel teneke Yunanistan da nereden çıktı?!
Türkiye de son on yıldır Yunanistan'dan farksız.
BOP'un çakalları var, çakal'lar bildiğiniz üzere başkasının av'ladığı yemek'in üzerine çökerler.
Sırtlanlar ise av'ı canlı canlı yerler.
Enerji bazlı "sırtlan" IŞİD'i "çakal" PKK'nın, Barzani'nin üzerine sürdü iseler, çakal'a sırtlan üzerinden ayar çekmek içindir.
Öyle arsızlar var ki, "Borç silme yapacağım" diyen Yunanistan başbakanı yanında "servis elemanı" kalır.
Nüans şurada:
Allah'ın olduğu alana nüfuz etmeye başlar isen yani şirk koşarsan, ister Alman ister Türk, ister Fransız, İngiliz fark etmez, faniyi Allah çarpar.
Almanlar tarihte kendi ip'lerine çok dolanmışlardır, yaz yaz bitmez.
Final süreç'inde rakip'siz Alman, Alman'a karşı!
Doğu/Batı Almanya fark etmez; Alman kendi pas'ına kendisi verkaç yapıyor, koşuyor, pas açıyor, kafa'ya çıkıyor, hakem'e itiraz ediyor, bu hakem ibne falan diyor!:))
Şaka'lardan anlıyor iseniz izlemesi bir hayli gülünç.
Ezcümle:
Gül'dürmeyen son şaka'dayız.
NATO'nun içi delik deşik olsa da, Alman'ın kafa NATO'dan farklı çalışmaz.
"Berlin +", illüzyon hikaye.
Enver Paşa ile ilgili yazılanları anladım, ne var ki, Paşa'daki duygu karmaşasını gözden kaçırdıklarını düşündüğüm için hadisenin altını çizmek mecburiyetinde hissettim kendimi.
Nüans:
Enver Paşa, uğruna ölecek kadar yüce idealler besliyor ise bunu Alaman'ın kayığına binerek yapmayacaktı.
Amaç'a giden yol'da Alman'ı kullacak kadar yüksek ideal'i vardı ise önce Alman'ın dünya savaşı'ndaki stratejisini deşifre edecekti.
Yani?!
Alman dalgası üzerinden sörf yapacak, dalga etkisini kaybettiği an, kendi yol'u üzerindeki bir başka dalga üzerinden kaymaya devam edecekti.
Büyük bir komutan demek aynı zamanda "stratejist" demektir, analist başka mevzu.
Stratejist, ana hikaye'yi, yol'u, yöntem'i belirleyen, o uğur'da ölen adamdır.
Aynı zamanda "temininde güçlük çekilen adam"dır.
Alman'ın ya da İngiliz'in fark etmez, aklı ile genelkurmay başkanı oldu isen o akıl tedavül'den düştüğü an en kibar deyişle "o şekilde" ortada kalırsın, çakılırsın, Fransız demiyorum onların tarihsel hikaye ortada, Londra/Berlin arasında gidip geliyorlar.
II. Dünya Savaşı antrak'ta Gehlen, CIA'nın içine sızdı, sonrasında yaşananlar sır değil!
Çıkış yol'u bulamayan, strateji'den anlamayan Enver Paşa'nın yaptığı "samuray" içgüdüsü ile bir nevi kamikaze, harakiri diyelim.
Ne de olsa saltanat'ı kaybetti.
Gazi ile Enver Paşa arasındaki en büyük fark, cesaret fark'ı.
Başka?!
Gazi'nin kademe yaparak büyük riskler alarak yükselmesi, Enver Paşa'nın paraşütle o makam'a bir anda damat kadrosu üzerinden eşzamanlı Alman arka plan katkısı ile gelmesi.
Real'ist, hayal'perest fark'ı.
Gazi, I. Dünya Savaşı şartlarının ürettiği geçmişi olmayan bir fani'dir.
II. Dünya Savaşı öncesinde büyük satranç tahtasını doğru okuyamadığı için Almanlar tarafından tasfiye edilmiştir.
Yahudiler her daim taşıyıcı, gerçek oyuncu'nun gölgesi.
Gazi'nin ardından Çankaya'ya çıkan ve/veya Rıza Nur'un istihbari çalışması üzerinden bir çırpıda vekil parmak katkısı ile Pembe Köşk'e yerleşen İsmet Paşa, savaş bitene kadar Almanlar'ın istediği yön'de söylen'miştir.
Demem o ki:
Hikaye ortada.
Enerji bazlı dünyalar savaşında, Almanlar'ın güvenli boru hattı akışkanlığına ihtiyaçları var.
Dönen tüm fırıldaklar bununla alakalı.
Başka?!
Misal, 28 Şubat çarpması olacak diyelim, hikayenin baş'ındaki 1 numara da Londra, NATO, İsrail arka planlı olsun.
Odatv fırıldak, bu temsil.
İstihbarat savaşları kapsamında işe yarar nefisli fani'yi önce t'avlarlar, sonra da avlarlar.
Yani?!
İzli mermi 28 Şubat Londra'dan Fatih Çekirge şimdi kime hizmet ediyor, Almanya'da ne işi var!?
Misal bu misal, Çekirge'nin sauna arkadaşı paşa da benzer hikaye!
Alman'ın kafa böyle çalışır.
İşte buna literatürde "kontrollü kaos" süreç'i deniliyor.
Başka?!
Londra yeni düşmedi, 2005 Aralık'ta düştü, SESAR'da İsmail Yıldız çok yazdı, uzun hikaye.
2007'de çırpı bacaklı bir büyükelçi geldi Ankara'ya, ilk işi Boğaz köprüsü üzerinde koşarken mesaj vermek oldu, büyük Britanya'yı yeniden diriltmek üzerine.
Sonrasında Gül Çankaya'da, Kraliçe geldi at nalı gibi nişan taktı, Ankara, İstanbul, Bursa'ya ayak basıp "en büyük imparatorluk benim" mesaj'ı verdi.
Gül'ün Çankaya'da ürettiği her politika Londra'yı vurmuş ise madalya'yı takan'a değil, taktırana bakmak elzem.
Berlin in Berlin.
CIA'nın konuşkan eski ajanlarının verdikleri gizli/açık mesajlar, büyük dava adamı olduklarından değil, tamamen telif, mangır meselesi.
Şimdiye kadar kaç Alman istihbaratçı tarih'te bu kadar çok mesaj vermiş konuşmuş?!
Avlanmış casus'lar üzerinden BOP PR'ı.
Ankesörlü telefon.
Amaç süreç'in ufuk çizgisini belirlemek, düşünmeyi önlemek, üçkağıdın izlerini silmek.
Londra'dan CD çalar'a yüklenen plaklar Alaman enstrümantal.
Kaybeden büyük ülkeyi haritadan silmiyorlar, kilit noktalara kendi adamlarını yerleştirip kullanıyorlar.
Eski Roma'dan bildik hikaye.
Londra'da hangi kilit nokta kimin elinde diye aramaya gerek yok, alarm seviyesi en üst düzeyde.
"Neden Anadolu bataklık, Avrupa cephe, enerji boru hatları tık tık", diye bir argüman ortaya koyduk?!
Final süreç'inde su'yu bulandıran da, bulanık su'da balık'ı aratan da Almanlar.
Rusya üzerinden, ABD üzerinden, Londra üzerinden, Paris üzerinden, yetmedi şimdi de Yunanistan üzerinden.
Öcalan/Barzani, IŞİD vb süreç'in kanlı el'i.
Yani?!
Köprü'den kibarca AB üzerinden geçmek istiyorlar ya da köprü'yü havaya uçurmak arasında gidip geliyorlar.
II. Dünya Savaşı'nda ABD'ye borcunu ödemeyen Almanlar, her nedense iki Almanya birleşirken Rusya'ya nakit para saydı, sebep!?
Putin üzerinden Rusya ayağa kalktı ise soru:
Parçalanan, tasfiye edilen devlet'in kilit noktaları ele geçirilmiş ise o devlet bu kadar kısa süre'de nasıl, hangi aparatlar üzerinden ayağa kalkabilir!?
Dış katkı almadığı sürece imkansız!
Misal, SSCB'den kopan parçaları AB'ye yapıştırıp yaşattılar, AB dirilecek ise öncesinde Putin, eski parçaları biraraya toplayacak demektir.
Euro bölgesi meselesi.
Bir anda fakirleştiren "Euro" ve/veya bir anda zenginleştiren "Mark" illüzyonu.
2007 sonrası yaşanan Silivri süreç'i, içi delik deşik olmuş NATO üzerinden Berlin +, Almanların ABD üzerinden vizyon'a soktukları alacakaranlık bir film.
Alman madalyalı Zapsu da onların adamı.
Özkök'le Erdoğan'ın arasını yapması için Zapsu tarafından bilgisayar'da yazılan 'Rica Mektubu'nu, İP değil de CHP sahiplenseydi, hikaye en baş'tan değişirdi!
Ne var ki, Baykal da, Erdoğan'ın siyasi yasağını kaldıran muhterem.
Almanlar en baş'ından bu yana oyun'un hem içinde hem de her yerinde!
Alaman'cengiz oyun'u.
Misal; Putin 2007 sonrasında ayağa kalktı, şimdi de Erdoğan üzerinden Avrupa'yı tehdit ediyor, Türkiye üzerinden aşağı doğru genleşiriz diye.
Ne var ki, süreç'in zayıf halkası, işgördükleri adamlar.
Erdoğan'la, Gökçek'le, Gülen'le, Sarıgül'le iş tutan'ın zekası da zaman'la körelir, istemese de açık verir.
Gülen konusuna gelince:
Sabah'ta İP üyesi emekli asker Atilla Albay manşet'ten açıkladı, Gülen'gilleri Hilmi Özkök yüz'ünden el'leyemedik, diye.
Yani?!
Özkök F'leri korumuş.
Ters'ten okuması, Gülen Camia içinde bir 28 Şubat ayağı var, Alaaddin Kaya'nın başını çektiği, bir de Akif'çi kanat var.
Akif'çi kanada yeni dönem için yol gösteriliyor, eğer 28 Şubat çarpmasından korunmak istiyorsanız, adres budur diye.
Atilla Albay üzerinden verilen mesaj bu, okuması zor değil!
AB'den Hilmi Paşa, Hayri Kıvrıkoğlu'na "Enveriye" giydirirken muhakkak bir bildiği olsa gerek.
Bu çağ'da "Enveriye" diye bir şey mi kaldı desem, bu defa yüksek siyaset'te her şey sembol diyecekler, nüans burada.
Çevik Bir'giller, çöken Londra aks'ında.
Dama çıkartılan Alaman Eşek'ini indirmek için seferber, iş hamallık işi.
28 Şubat 1997'nin ters'ten okuması, içi delik deşik olmuş NATO konsepti'nin içinden geçen Alaman operasyonu'dur.
Tatlı Sert.
Bir el'i ile Barzani'yi dürtüyor, diğer eli ile ip'ten aldığı Öcalan üzerinden AB sürecinin altını çiziyor.
Almanlar su'yu çok bulandırdı, yersiz, biz Alaman mandasına hazırız ne var ki, onlar biz'im manda'ları almaya hazır değil!:))
Ezcümle:
Dünyada herkese yetecek kadar su var, yiyecek var, yeraltı yerüstü zenginlik vs.
Ne var ki, herkese yetecek kadar Mercedes, BMW, Opel vb yok.
Kaldı ki o araçlar matah bir şey olsaydı, PKK'lısından IŞİD'çisine, Arap cahil zengin'inden, Barzani'gillerin altına çekmezlerdi.
İş yapmak, sorun çözmektir.
Savaş çıksa da, çok kan aksa da, kor'düğüm çözülemeyebilir.
Güvenlik ateş pahası.
Bir süreç bu kadar uzar'sa foseptiği çıkar!
İngiliz "yüksek akıl"ını ortaya koydu, ulusal medyasına saldırıya uğrarsanız canlı yayın yapmayın diye talimat geçti, kendisine geri zekalı muamelesi yaptı ama Euro bölgesi sorunsalı üzerinden Alaman tehdidi altında olduğunun da altını çizdi.
IŞİD, Alaman malı "şiddet" markası.
Dediğim gibi Almanya Al'amanya'ya karşı!
Churchill, Almanlar'ın hizmetine girmiş bir İngiliz Başbakanı'dır, biz'dekiler içi boş tembel teneke hikaye!
Başka VIP örnekler de var, say say bitmez, tarihe mal'olmuş ABD Başkanları'ndan başla vb.
Roma demek Alman demek.
El'in altında karşıt'ın olacak ki, sıkıştığında üzerinden kontrollü manevra yapabilesin!
Bunlar bilinmedik şeyler değil, sorun çözüm üretme tekniğinde.
AKP'liler uzun süredir sıtma'da, işdünyası da öyle, ölmeden ayıkacak yok, zor'lu gibi.
Bu arada, bu yazdıklarım yüksek siyaset okuması!
İstihbarat savaşları kapsamında nüans:
Bu şuna benziyor, El Kaide'cilerin yanına gidip "sizi CIA kullanıyor" ve/veya IŞİD'çilerin yanına gidip "İsrail Hava Kuvvetleri size çalışıyor" demeye kalksanız netice ne olur?
Orada adam'ın kellesini anında alırlar.
Yüksek siyaset ile deniz seviyesi arasındaki okuma farkı bu!
Tepe'de enerji bazlı sulh kapsamında çözüm üretilirse, saha'ya inilir ve temizlik'e başlanır, ki madalyası, ödül'ü bol bir süreç'tir bu.
Yakın tarih'te örneği çok.
2007'de Cumhuriyet Mitingleri'ni finanse eden de AB, toksik varlık RTE'ye Soçi spin'i üzerinden kredi açtıran da Zapsu'ya madalya takan aynı familya!
Enver Paşa gibi inandığı dava uğruna ölmek ise hikaye, "Enveriye" elinde dolaşan Hilmi Paşa idi, ülke çok zorda ise ilk elden şehadet şerbetini içmek o'na yakışır.
Biz'ler zaten ölüyüz, gömülmek için zamanımızı bekliyoruz.
2007 öncesinde, Ankara'da, Avrupa Yakası'nın Gaffur'una benzetip, ki Gaffur Allah'ın 99 ad'ından sadece biridir, orada meczup'a benzetilip şakası yapılması ayrı bir ayıp, mücadelemin ironisini yapanlara bakıyorum da, iyilikten doğan maraz bir yana, ağızlarını bıçak açmıyor.
Vatan o kadar zorda olsa en çok onların ses'i çıkardı.
AKP'nin zor'da olması ile büyük resim arka plan aynı değil.
Londra üzerinden yön'lendirilenler ne kadar vicdanlı ise "Berlin +" da benzer hikaye.
Acıyana acımıyor her iki adres de.
Geçmiş geçmiş'te kaldı, neyse...
"Çağın ruhu" önemli.
Bir de Alaman kilit'i, İngiliz anahtarı ile çözülmez, muhakkak.
İngiliz'in yaptığı mavra'yı Alman da yapacak ise mayınlı arazideki final süreç'i ortada.
Kıyamet kopacak ise bu dünya tarihinde yaşanan ilk Kıyamet olmayacak.
Şeffaf Harp.
Biz Kıyamet'i satın aldık, yanacak ne varsa hepsi içinde.
Naçizane tavsiye; "Üçkağıtçı", "Dolandırıcı" vb filmlerden izlerseniz, BOP'ta dönen fırıldak'ları daha kolay elersiniz.
Dünyanın en eski mesleği istihbaratçılık'ın da, ikinci en eski mesleği fahişelik'in de numaraları sınırsız değil, hepsi üçkağıt kapsamında.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder