27 Şubat 2015 Cuma

Prof. Dr. Mehmet Ali KÖRPINAR : KANAL İSTANBUL ve OLASI ÇEVRE FELAKETLERİ



Türk ulusu güçlükleri; ulusal birlik ve beraberlikle yenmesini bilmiştir.
Mustafa Kemal ATATÜRK

Kanal İstanbul'da 6 kattan yüksek bina yapılmayacak

Kanal İstanbul 6 köprülü olacakmış !!!

Değerli arkadaşlar,
Güzel İstanbul’umuza KANAL İSTANBUL projesi ile yaşatılacak olan çevre felaketi yeniden gündeme alındı. Sizlere 19.12.2013 tarihli KANAL İSTANBUL ve OLASI ÇEVRE FELAKETLERİ başlıklı yazımı yeniden anımsatmak istedim. O yazımda KANAL İSTANBUL ile yaşayacağımız çevre felaketleri yanında en az 3 köprü gerektiğini vurgulamıştım. Şimdi genişliği 400m olacak kanala 6 tane köprü yapılması gerekiyormuş.

İstanbul boğazında geçiş riski yarattığı dile getirilen aynı gemilerin geçmek zorunda olduğu Çanakkale boğazına bir köprü yapmayı düşünmeyen yöneticilerimiz, ne yazık ki İstanbul’umuzu köprülerle donatıyor.

Umarım, bu uyarılarımızı yöneticilerimiz ve danışmanları duyar ve bir kez daha düşünürler. Aksi halde güzel İstanbul’umuzu ve Marmara denizimizi çok kötü günler bekliyor.

Sevgi ve saygılarımla (27.2.2015).

Prof. Dr. Mehmet Ali KÖRPINAR

KANAL İSTANBUL ve OLASI ÇEVRE FELAKETLERİ

Bir şahsın yaşadıkça memnun ve mutlu olması için lazım gelen şey,
kendisi için değil, kendisinden sonra gelecekler için çalışmasıdır.
Mustafa Kemal ATATÜRK

http://i.milliyet.com.tr/GazeteHaberIciResim/2013/04/13/fft16_mf3189403.Jpeg


Değerli arkadaşlar,
Güzel İstanbul’umuz, dünyanın en güzel kentlerinden birisidir. Özellikle Terkos, Küçükçekmece ve Büyükçekmece gibi göllere sahip olması YAŞAMSAL AÇIDAN çok önemlidir. Çünkü burada yaşayanlar için dünyamızın geleceğinde en büyük sorun sayılan su temini için yaşamsal kaynaklara sahiptir.

Ancak ne yazık ki hem Büyükçekmece ve hem de Küçükçekmece göllerimizi kaybetmek üzereyiz.Çevrelerinde korunması gereken alanlara ve su havzalarına yapılan kaçak binalar yüzünden artık göllerimize su toplayamaz olduk. Bu kaçak yapılara göz yuman tüm yerel yönetimlerimize yazıklar olsun. Ayrıca bu göllerimizi koruyamayan yöneticilerimiz, su sorunumuzu çözmek için yüzlerce kilometre uzaktaki Melen çayından borular döşeyerek İstanbul’umuza su getirmeyi bir başarı olarak halkımıza sundular.

Şimdi de KANAL İSTANBUL denilen ve İstanbul’umuzu yaşanmaz hale getirecek çılgın ve aymaz proje ile Küçükçekmece gölümüzü de tanker gemilerinin geçişine terk edecekmişiz. Yani 50 km uzunluğunda, 150-160 m genişliğinde ve 25 m derinliğinde, 10 milyar $ bedelle yapılması Yüksek Planlama Kurulunca da onaylanan bu çılgın ve aymaz proje ile Terkos gölümüzü ve su havzalarını da kaybedeceğiz.

Üstelik bu çılgın kanal üzerine E-5 yolu, TEM otoyolu ve Tren yolumuz için de en az yüksekliği 60 m (20 katlı bina) olan 3 köprü yapılması gerekecektir. Çünkü 25 derinliğinde olacak bu kanaldan şilep ve gemilerin geçmesine izin verecek yükseklikte olmaları gerekiyor.

Ayrıca İstanbul boğazına yapılması düşünülen 3. Köprü için kaybedeceğimiz yeşil alanlarımız için çevresel kaygılarımızı söz konusu ederken bir de başımıza bu çılgın kanalla 3 köprü daha çıktı.

Üstelik Trakya kentlerimize geçişler de sadece bu köprülerle olacaktır. Bence stratejik bir yanlış yapılıyor. Çünkü olası askeri ihtiyaç ve harekatlarda tanklar ve diğer askeri araçların da geçişleri sadece bu köprülerden olacaktır. Yüksek Planlama Kurulu bu zorunluluğu da göz önüne almıştır umarım.

Geçmişte birçok kez değindiğim gibi yöneticilerimiz ve danışmanları, Avrupa ile TIR bağlantımıza büyük katkı verecek olan Çanakkale’ye neden bir köprü yapmayı düşünmezler de İstanbul’umuza yapmayı düşündükleri çılgın kanal ve en az 4 köprü için milyarlarca dolarlık kaybımızı göze alırlar. Bu süreçte yöneticilerimiz, sanki İstanbul boğazından geçecek gemilerin Çanakkale’den geçmeyecekmiş gibi bir varsayımla hareket ediyorlarmış gibi geliyor.

Değerli arkadaşlar,
KANAL İSTANBUL projesi ile yukarıda dile getirmeye çalıştığım çevre felaketlerine karşı halkımızın, sizlerin, STK’ların, tüm yöneticilerimizin ve danışmanlarının dikkatini çekebilirim ve de gereken önlemleri de zamanında hep birlikte alır, bu projeyi iptal ettiririz.

Özellikle olası çevre kirliliği için alınması gereken önlemler ne kadar gecikirse, olası çözümlerinde o kadar zorlaştığı sonucunu, bilgilerinize sunmak isterim. Aksi halde dünyamızı ve onun en güzel ülkesinin en değerli kenti İstanbul’umuzun doğal yaşam olanaklarını göz göre göre kaybedeceğiz.


Sevgi ve saygılarımla (17.04.2013)
Prof. Dr. Mehmet Ali KÖRPINAR


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder