Türkiye şehitlerine ağlıyor.
Ülkeyi yönetenler dahi “ağıt”ta mangalda kül bırakmıyor.
Tam böyle bir günde Ankara’da yaşanan bir olay, Şırnak Gazimiz Yılmaz Yiğit’e belediye otobüsü şoförünün muamelesi kan dondurdu. Kolları olmadığı için arka cebindeki gazi kimliğini çıkaramayan Yiğit’e, “Benim için mi kollarını kaybettin... İyi ki kollarını kaybetmişsin... Şerefsiz” diyen otobüs şoförü, boşa gitse de gazimize yumruk sallamayı da ihmal etmedi!..
Hepiniz onu çok iyi tanısanız da önce Gazi Yılmaz Yiğit’i anlatalım.
1979 yılında Edirne’de doğdu. Orta halli bir ailenin oğluydu. Çavuşluk sınavına girdi ve 2002’de 1. Jandarma Komando Tugayı’nda göreve başladı. Sonra Şırnak Özel Harekât Birliği’ne tayinini istedi ve 4.5 yıl bu birlikte görev yaptı. 2007’de 28 yaşındayken teröristlerin kurduğu hain pusuda yaralandı. Yiğit, 21 arkadaşı ile beraber gazi oldu. Biri dirsek altı, diğeri dirsek üstünden 2 kolunu, sağ ayağını, bir de gözünü çatışmada kaybetti.
Peşpeşe ameliyatlar, yıllar süren tedaviler sonrasında yeniden doğdu. 2009’da evlendi. Nikâh şahidi CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ve TBMM eski Başkanı Hüsamettin Cindoruk ile üst rütbeli 2 subaydı. Cindoruk evlilik cüzdanını, “Ben bu defteri, ülkemizi sevme ve korumadaki kararlılığını ailesini sevme ve korumada da göstereceğine inandığım için Gazi Mehmetçiğe veriyorum” diyerek Gazi Yiğit’e verdi.
Yiğit’in bir kızı oldu, adını Zeynep koydu. Zeynep şimdi 3 yaşında. Bugün onu parka götürdü. Dönüşte belediye otobüsüne bindiler. Gideceği sadece bir duraktı, ineceği yer de TSK Rehabilitasyon Merkezi’ydi. “Gaziyim” diyerek geçti, kızıyla bir yere oturu. İnerken, belediye otobüsünün şoförü Vahit Çatal, “Kartını bas, yoksa inemezsin” diye bağırdı. Yiğit, “Gazi olduğumu söyledim. Kart pantolonumun arka cebinde. Ellerim yok, çıkaramıyorum, siz alır mısınız?” dedi. Şoför peşpeşe saydırdı. Daha ağırları da var, ama tutanağa geçenler şunlar:
“Bana ne... Çıkarmak zorunda mıyım? Bunlar hep böyle. Benim için mi kollarını kaybettin. Sana iyi olmuş, iyi ki kaybetmişsin. Senin gibi şerefsiz bir gaziden 2 bin 500 lira tazminat aldım...”
Otobüsteki diğer yolcular tepki gösterse de şoför hızına alamayıp, Gazimize bir de yumruk salladı. Neyse ki, boşa gitti.
Karakolluk oldular. Gazi Yılmaz Yiğit şoförden şikâyetçi oldu. Ankara Büyükşehir Belediyesi’nden birileri gelip, olayı kapatmaya çalışsa da Yiğit, şikâyetinden vazgeçmedi. Tehdit ve hakaretten tutanak tutuldu.
Yılmaz’ın ağırına en çok giden ne oldu, biliyor musunuz? Küçük Zeynep’in yaşadığı şok... Zeynep ağladı, ağladı, ağladı...
Bu şoför ve türevleri, bu ülkeye nereden geldi?.. Gazilere bu kini nerede biriktirdi?..
Şehitlere “kelle” diyenlerce yönetilen bir ülkede, bu soruları sormanın ne kadar anlamsız olduğunu biliyor ve sadece utanıyoruz!..
İŞTE KARAKOL TUTANAĞI
(Tutanağı büyütmek için üzerine tıklayınız...)
Odatv.com
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder