21 Ekim 2014
“Görüştüğümüzü iddia edenler şerefsizdir” diyordu, şimdi de “herhalde kalkıp özel villa tahsis edecek halimiz yok” diyor.
*
Demek ki…
Apo kesin villaya çıkıyor.
Apo kesin villaya çıkıyor.
*
Ki, daha önce iki defa villada oturmuştu.
Biri Lazkiye’de, biri Roma’da.
Biri Lazkiye’de, biri Roma’da.
*
Roma’daki villanın adresi, Quartiere Inferno, Via Male’ydi. Türkçesi… Cehennem mahallesi, Kötülük sokak. Cuk oturmuştu! Dubleks, kepenkli, bahçesi palmiyeli, sayfiye villasıydı. Sahibi, Enrico Peli’ydi. Villasını aylık 2 bin 200 dolardan, bir seneliğine kiralamıştı ama, kime kiraladığını bilmiyordu. Kira sözleşmesini Marino emlak bürosunun sahibi Enrico Gavello yapmıştı. Emlakçı Gavello, bana ne birader, ben komisyonuma bakarım diyerek, villayı kiralayan Ahmet Yaman’ın kim olduğuyla ilgilenmemişti. Üç gün sonra, en başta Türk televizyonları, dünya medyası mahalleye üşüşünce, kiracının aslında kim olduğunu öğrendiler!
*
Apo’nun komşuları, yani mahalle sakinleri, eli silahlı gizli servis elemanları her köşede nöbet tutuyor, her an bombalanacağız korkusuyla yaşıyoruz, huzurumuz kaçtı, derhal gitsin burdan diyerek, imza kampanyası başlattı. Villanın sahibi Enrico Peli, mahkemeye koştu, kandırıldım, kiracının bu olduğunu bilmiyordum, telefonum susmuyor, tehdit ediliyorum, Türkiye’nin düşmanı ilan edildim, hayatım kabusa döndü, evimi boşaltsın diyerek, tahliye davası açtı.
*
Apo iki ay sonra gitti. Ama… Villa sahibinin kabusu bitmedi! Apo gitmiş, pkk’lılar kalmıştı, sözleşme sonuna kadar bir sene villada oturdular. Güya 2 bin 200 dolardan kiraya vermişti, tek kuruş bile alamadı. Ödemediler. Gene mahkemeye koştu, emlakçıyı dava etti, tazminat istedi. Muhatabın emlakçı değil, muhatabın kiracı dediler. Pkk’yı mahkemeye verse, tam papazı bulacak, mecburen tazminattan mazminattan vazgeçti, 26 bin 400 dolarlık kira gelirinin üstüne bi bardak soğuk su içti.
*
Sıtkı sıyrılmıştı, görmek bile istemiyorum dedi, villasını 350 bin dolardan satılığa çıkardı, bir sene, iki sene, yok kardeşim, alıcı çıkmadı. Çünkü, mahallenin çivisi çıkmıştı… Dedim ya, sakin, huzurlu, sayfiye mahallesiydi, Apo gelince, mahallenin her köşesinden, her açısından naklen yayınlar yapıldı, hangi pencereden hangi villanın bahçesi görünüyor, güvenlik kameraları hangi direklerde, suikastçiler nerden girerse, nerden kaçabilir filan, detaylı krokiler tartışıldı. Böylece, hırsızlara yol haritası çıktı! Apo gidip, mahalle yeniden sessizliğine bürününce, tek tek bütün villalar soyuldu iyi mi… İllallah diyen, satılığa çıkardı, fiyatlar düştü. Apo’nun evsahibi, villasını teee dört sene sonra, anca 225 bin dolara satabildi.
*
Bitmedi… Apo’nun evsahibi Enrico Peli, pilottu, Alitalia’da çalışıyordu. Yüksek kiraya tamah edeyim derken, başına bunlar geldiği için, alay konusu oldu, arkadaşları laf sokuyordu. Kimileri de, bilmeden kiraya verecek kadar salak olamaz, muhtemelen derin devletin adamıdır diyerek, uzak duruyor, selamı sabahı kesiyordu. Herkes ona şüpheyle bakar hale gelmişti. Yalnızlaştı. Baktı olacak gibi değil, emekliliğini istedi, Alitalia’dan ayrıldı, köşesine çekildi. Villasını Apo’ya kiralayan adamın, kelimenin tam manasıyla hayatı kaymıştı.
*
Lazkiye’deki villasına gelince…
*
Apo’nun Şam’da oturduğu apartman dairesi ve Lazkiye’de oturduğu villası, Abdullah Bedro’ya aitti. Abdullah Bedro, Suriye Kamışlı’daki en büyük Kürt aşiretlerinden birinin lideriydi, PKK destekçisiydi, dairesini ve villasını Apo’ya tahsis etmişti. Apo Suriye’den kaçtı, bilahare malum, Suriye’de çarşı karıştı, iç savaş çıktı. Abdullah Bedro, nasıl olsa artık siz kullanmıyorsunuz deyip, tapuları kendi üstüne olan daireyi ve villayı geri istedi. Pkk’lılar gayet iyiniyetli (!) davrandılar, hangi tapudan bahsediyorsun ulan yavşak deyip, Abdullah Bedro ve üç oğlunu şakır şakır taradılar, Abdullah Bedro’nun oğulları öldü, Abdullah Bedro ağır yaralandı, komaya girdi, ameliyat üstüne ameliyat, neticede kefeni yırttı ama, bir böbreğiyle, dalağı alındı. Villayı millayı geri istemekten vazgeçti.
*
Hani “ev alma komşu al” derler ya…
İşte o, Apo’dur!
İşte o, Apo’dur!
*
Hazır villaya çıkması sözkonusuyken, müstakbel evsahiplerini ve komşularını şimdiden bilgilendireyim istedim.
Şahane kiracıdır.
Pek hayırlı komşudur Apo.
Şahane kiracıdır.
Pek hayırlı komşudur Apo.
Yılmaz Özdil
22 Ekim 2014
Sene 2005…
İsveç’ten Türkiye’ye uçmak isteyen beş kişilik Iraklı aile, THY’den bilet almıştı. O zamanlar savaş nedeniyle Irak’tan uçuş olmadığı için, Suriye üzerinden İsveç’e gelmişlerdi, Türkiye üzerinden geri dönüyorlardı. Stockholm’den Diyarbakır’a gidiyorlardı. Arlanda havalimanına geldiler. Anne, baba, üç çocuktular. Çocuklardan birinin ismi, Kürdistan’dı. Bilet kontrolü sırasında THY görevlileri tarafından durduruldular. Niye? Bu isimle Türkiye’ye giriş yapamayacakları söylendi. “Türkiye’de kalmayacağız, Kuzey Irak’a geçeceğiz, oraya uçuş olmadığı için mecburen Diyarbakır üzerinden gidiyoruz” dediler. Nafile… Kürdistan, uçağa alınmadı. E bunun üzerine, Iraklı aile Türkiye’ye uçmaktan vazgeçti. İsveç’e geldikleri gibi, İskandinav Havayolları’yla Suriye üzerinden evlerine döndüler. Yalaka gazetelerimiz“Kürdistan’a geçit yok” başlıkları atıyor, AKP’yi destekleyenler “koçum benim, devlet dediğin işte böyle olur” diye alkışlıyordu.
İsveç’ten Türkiye’ye uçmak isteyen beş kişilik Iraklı aile, THY’den bilet almıştı. O zamanlar savaş nedeniyle Irak’tan uçuş olmadığı için, Suriye üzerinden İsveç’e gelmişlerdi, Türkiye üzerinden geri dönüyorlardı. Stockholm’den Diyarbakır’a gidiyorlardı. Arlanda havalimanına geldiler. Anne, baba, üç çocuktular. Çocuklardan birinin ismi, Kürdistan’dı. Bilet kontrolü sırasında THY görevlileri tarafından durduruldular. Niye? Bu isimle Türkiye’ye giriş yapamayacakları söylendi. “Türkiye’de kalmayacağız, Kuzey Irak’a geçeceğiz, oraya uçuş olmadığı için mecburen Diyarbakır üzerinden gidiyoruz” dediler. Nafile… Kürdistan, uçağa alınmadı. E bunun üzerine, Iraklı aile Türkiye’ye uçmaktan vazgeçti. İsveç’e geldikleri gibi, İskandinav Havayolları’yla Suriye üzerinden evlerine döndüler. Yalaka gazetelerimiz“Kürdistan’a geçit yok” başlıkları atıyor, AKP’yi destekleyenler “koçum benim, devlet dediğin işte böyle olur” diye alkışlıyordu.
*
Dün…
Türkiye Cumhuriyeti devleti resmen ilan etti; Peşmerge güçlerinin Suriye’ye geçebilmesi için, Türkiye toprakları üzerinden koridor açtığımızı duyurdu.
Türkiye Cumhuriyeti devleti resmen ilan etti; Peşmerge güçlerinin Suriye’ye geçebilmesi için, Türkiye toprakları üzerinden koridor açtığımızı duyurdu.
*
Yani, dokuz sene önce, uçaktaki koridor koltuğuna bile oturtulmayan Kürdistan, dokuz sene sonra, komple Türkiye’yi koridor yapmıştı!
*
Beş yaşındaki kız çocuğunun transit yolcu olarak bile Türkiye’ye ayak basmasına izin vermeyen asrın hükümeti, Kürdistan’ın topuyla-tüfeğiyle-roketiyle topraklarımızı yolgeçen hanı yapmasına onay vermişti.
*
Ne diyelim…
Koçum benim.
Devlet dediğin işte böyle olur!
Koçum benim.
Devlet dediğin işte böyle olur!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder