29 Ekim 2014 Çarşamba

Devlet Sanatçımız piyanist İDİL BİRET'in sözleri




Değerli Dostlar,

Cumhuriyet Bayramımızı, bu yıl, Devlet Sanatçımız piyanist İDİL BİRET'in sözleri ile kutluyoruz...



CUMHURİYET  BAYRAMI  MESAJI

Değerli Üyelerimiz ve Dostlarımız,

Laik Türkiye Cumhuriyeti Devletinin kuruluşunun 91. yılı, hepimize kutlu olsun.

91. yılı kutlarken, Ebedi şefimiz Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK’ÜN ve onun yönlendirmesi ve ileri görüşü ile hareket eden silah arkadaşlarının ve Birinci Meclis üyelerinin başardıklarının yüceliğini ve öngörülerini, içinde bulunduğumuz şu günlerde çok daha iyi anlamaktayız.

Türkiye Cumhuriyetini ve vatandaşlarını çağdaş bir Devlet ve yurttaşları haline getirmek için yaptırdığı devrimler, aldığı kararlar ve ortaya koyduğu, “ Yurtta Sulh Cihanda Sulh ” gibi düsturlar sayesinde bugüne kadar barış içinde yaşayabildik. Bundan sonra da yaşayacağımız inancı içindeyiz.

Derneğimizin Cumhuriyet Bayramı mesajı olarak, ONUN yaptığı reformlardan, müzik reformunun, çok iyi bir  örneği olan, Devlet Sanatçısı piyanist Sayın İdil BİRET’in, Prof. Dr. Arkeolog Halet ÇAMBEL anısına 3 gün önce Muğla’da verdiği resitali de göz önüne alarak, Cumhuriyetimizi kuruluşunun 91. yılı için hazırladığı bir yazıyı, kendilerinin izni  ile yayınlıyoruz

Saygılarımız ve teşekkürlerimizle..

AKSD


“ Atatürk'ün reformlarının sonucunda Türkiye sathına yayılmış nice konservatuarı, buralardan yetişip yurtiçi ve yurtdışı sahnelerde yer alan sayısız müzisyenimizi, parlak kariyer yapan pek çok solistimizi ve en önemlisi Ankara, İstanbul, İzmir, Bursa, Adana ve Antalya'daki Devlet Senfoni Orkestraları; Ankara, İstanbul,  İzmir, Antalya, Mersin ve Samsun'daki Devlet Opera ve Baleleri'ni gösterebilirim. Bu bakımdan ülkemiz İslam aleminde çölde bir vaha gibidir.

        Ancak ne yazık ki giderek bu idealist dönemin sona erdiğine şahit oluyoruz. Türkiye Sanat Kurumu (TÜSAK) kanun tasarısına göz atınca da, çok kritik bir devreye girdiğimizi de anlıyoruz.

        Değerli bestecimiz Muammer Sun “bu kanun tasarısı meclisten geçtiğinde Türkiye'deki müzik ve sahne sanatları alanındaki devlet sanat kurumları kapatılacak, sanatçılar dağıtılacak, Türkiye'nin müzik ve sahne sanatları birikimi bu kanunla yok edilmiş olacaktır. Ülkemizdeki bu kurumların her biri çağdaş, ulusal, evrensel birikimi simgeler.  Bu birikimin yok edilmesi, Türk toplumunun ulaştığı uygarlık düzeyinin yok edilmesi demektir” diyor.  Muammer Sun'a katılıyorum. Bu söyledikleri  gerçekleşirse Türkiye 90 yıl süren olağanüstü çaba ile geldiği bu ileri  noktadan Tanzimat devri, hatta III. Selim dönemi  öncesine dönebilecek, ülkemiz müzik festivallerimize davet edilen yabancı orkestra, şef ve solistlerle yetinmek zorunda kalacak, giderek, müzisyen ithal eden körfez şeyhliklerine benzeyecektir.

        Devlet Orkestra, Opera, Bale mensuplarına ve solist sanatçılarımıza düşen görev ise  sanatlarını icra edebilmelerinin Türkiye'de Cumhuriyet devrimlerinin köşe taşlarından  olan  müzik reformları sayesinde mümkün olduğunu bilmeleri ve bu reformların muhafaza edilmesi ve ileri götürülmesi gerektiğinin bilincinde olmalarıdır.

Bu arada, uzun yıllardır büyük şehirlerimizdeki festivallere ve özel konser serilerine yurt dışından meşhur orkestralar ve solist sanatçıların getirilmesi için sponsor olarak yüz milyonlar sarfeden ticari kuruluşlarımızın Cumhuriyetimizin müzik devriminin eserleri olan devlet orkestra, opera, bale kuruluşlarını ve genç sanatçılarımızı da desteklemelerinin, böylece 90 yıldır devletin taşıdığı maddi yükün önemli bir kısmını üstlenmelerinin artık zamanının geldiğine inandığımı belirtmek isterim.

2015 yılının Cumhuriyetimizin müzik reformlarının ülkemize kazandırdıklarının kaybedildiği yıl olmaması dileğiyle. ”

Idil Biret



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder