-TC Devletinin "TERÖR ÖRGÜTÜ" ilan ettiği çeteler, ağır silahlar yüklü kamyonlarına, PKK ve PYD paçavralarını takıp, zafer işareti yaparak ülkemizin topraklarını kirletiyorsa!
-Bu ülkenin bir kısım sütü bozuk vatandaş müsveddeleri de bunları alkışlıyorsa!
-Bir ülkenin belli bir bölgesinde yaşayan insanlar, ellerine silah alıp ÖZERKLİK ilan ettiklerini açıklıyor ve mahallelerinin- ilçelerinin etrafına aynen ilkçağda olduğu gibi HENDEKLER kazıyorsa!
-Anayasa tarafından emredilen görevleri Türk Vatanını korumak olan GÜVENLİK GÜÇLERİ, öküzün trene baktığı gibi seyrediyorsa!
-Diyarbakırspor adı, Amedspor olarak değiştiriliyor ve Vali denen memur seyrediyorsa!
-IŞİD denen terör örgütünün İstanbul irtibat bürosunun bulunduğu yerin, Erdoğan ve Davutoğlu’nun kurucusu oldukları vakıf ile aynı adreste olduğu resmi belgelerle ortaya çıkıyor ve Cumhuriyet Başsavcıları seyrediyorsa!
-Etyiyen Mahçupyan denen Türk Düşmanı, Davutoğlu’nun Baş Danışmanı oluyor ve "Kürtler ve başkaları için bundan daha iyi hükümet bulamazsınız" diyorsa!
-Ülke borç içindeyken, Diktatör Çavuşesku’nun sarayından daha büyük saraylar yaptırılıyor ve TBMM uyumaya devam ediyorsa!
-Ülke yönetimini elinde bulunduranlar, tüm bunlara karşı çıkmıyor, aksine sevinçle seyrediyor ve teşvik ediyorlarsa, Türkiye Cumhuriyeti Devleti
"İçerideki Hainlerin" yol vermesi yüzünden işgal edilmiş demektir…
Yukarıda yazılan olayların sadece birinin bile gerçekleşmesi, "Egemenliğini-Haysiyetini- Bağımsızlığını" satmamış tüm Demokrat Devletler için savaş sebebidir.
Türkiye Cumhuriyeti Devleti tam da bu noktadadır.
Fakat bazılarının arzuladığı gibi bu savaş Türklerle-Kürtler arasında olmayacaktır.
Çünkü Kürtler bizim düşmanımız değildirler.
Çünkü Kürtler bizim düşmanımız değildirler.
Bugün, askerimize tuzak kuran, bombalı eylemler yapan, sivil askerlere arkadan kahpece yanaşıp cinayet işleyenlerin, Kürt kökenli vatandaşlarımızla ilgileri yoktur.
Bu katiller, PKK denen uyuşturucu kaçakçısı çetenin elemanlarıdır.
Bu katiller, PKK denen uyuşturucu kaçakçısı çetenin elemanlarıdır.
Bu canilerle müzakere yapılmaz.
Savaş, bunlarla ve anladıkları dille yapılacaktır.
Savaş, bunlarla ve anladıkları dille yapılacaktır.
Türkiye’nin başına bu belaları saran Erdoğan ve AKP Hükümetidir.
Bunların "Vatana İhanet" suçları tüm unsurlarıyla oluşmuştur.
Önümüzdeki seçimlerde demokratik yöntemlerle badem takımı tarihin çöplüğüne atılacaktır.
Daha sonra bu ihanet şebekesi ile Türk Ordusu-Türk Polisi savaşacak ve 1990’lı yıllarda olduğu gibi bu savaş kazanılacak ve ülkemizin birliği tekrar sağlanacaktır…
Bir musibet, bin nasihatten daha iyidir demiş atalarımız.
Bizim yıllardır bazı kafalara anlatamadığımız, Türk Milletine "Çözüm Süreci-Barış Süreci" diye dayatılan şeyin aslında Türkiye’nin temellerine dinamit koymak olduğu gerçeğini, yaşadığımız acı olaylar anlatmış oldu…
Cumhuriyetimizi, Devletimizi, Bağımsızlığımızı ve Özgürlüğümüzü mutlaka ama
mutlaka koruyacağız…
Sağlık ve başarı dileklerimle 30 Ekim 2014
Rifat Serdaroğlu
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder