ABD ve Avrupa Türkiye'yi müttefiklikten çıkarıp 'düşman' kategorisine mi
sokacaklar?
Son gelişmeler bu soruyu sormamı gerektirdi. Önce bu sorunun sorulmasına
neden olan gelişmeleri madde madde vereceğim. En sonda da soruya cevabımı
ekleyeceğim. Yazıda Cengiz Çandar ve Tolga Tanış'ın son yazılarından
yararlanıldı.
1) New York Times Editorial Board geçen hafta Türkiye hakkında çok sert
bir yazı yazdı. Bazı cümleleri şöyle:
The big missing piece in the American operation in Kobani is Turkey, whose
reluctance to assist Kobani’s Kurds highlights the enduring weaknesses in
America’s strategy. Turkey’s president, Recep Tayyip Erdogan, has refused
to help Kobani’s Kurds despite repeated entreaties from Washington.
Turkey has been a troublesome NATO ally in the best of times. Matters have
been made worse by its insistence that Syria’s president, Bashar al-Assad,
is a bigger threat than the Islamic State. Turkey has long enabled the
Islamic State, whose original objective was to overthrow the Assad regime,
by permitting militants, weapons and money to cross its border into Syria.
Cengiz Çandar'ın yorumu ve NY Times'ın ilgili cümlelerinin çevirisi şöyle:
Amerikan yönetiminin, Tayyip Erdoğan'ı ve Türkiye'deki AKP iktidarını,
"müttefik bir ülke"de "görünür vâdede alternatifi görünmeyen" ve
dolayısıyla "katlanılması mecburi" ama bir "başağrısı" olarak gördüğüne
dair sayısız örnek, her gün gerek Amerikan basınına yansıyor, gerekse
Amerikan sözcüleri tarafından anlaşılır biçimde dile getiriliyor.
Washington'un Türkiye'nin Cumhurbaşkanı'na ve iktidarına karşı izlediği
yöntem; kaale almamak ve bildiğini okumak ile çeşitli baskı yöntemlerine
başvurarak istediğini yaptırmak arasında gidip geliyor. New York Times'ın
söz konusu yazısı, Amerika'nın "Türkiye başağrısı"nı yeterince yansıtıyor
olmalı:
"Amerikan operasyonunun büyük kayıp parçası, Kobani'deki Kürtlere
yardımdaki kayıtsızlığı Amerika'nın stratejisinde süregelen
zayıflıklıkları ortaya çıkartan Türkiye'dir. Türkiye en iyi zamanlarda
bile sıkıntı veren bir NATO müttefiki olmuştur. İşler, Suriye
cumhurbaşkanı Başar el-Esad'ın İslam Devleti'nden (IŞİD) daha büyük bir
tehlike olduğunda ısrar etmesinden ötürü daha da kötü hale gelmiştir.
Türkiye uzun vakitten beri, IŞİD'i, Suriye sınırlarından militan, silah ve
para geçmesine izin vererek güçlendirmiştir."
2) Tahran Yönetimi'nin uluslararası anlaşmaları ihlal eden nükleer
programına malzeme temin ettiği belirlenen İran uyruklu Hüseyin Tanideh,
21 Temmuz 2012'de Amerikan Hükümeti'nin kara listesine alındı. Alman
savcılar da, bu İranlı için yakalama kararı çıkarttı. Arkasından da,
Interpol harekete geçti. Ve Türk polisiyle ortak yürütülen bir baskın
sonucu, Tanideh, 19 Ocak 2013'te Türkiye'de yakalandı. Tanideh'nin, çok
sayıda nükleer maddeyi Türkiye üzerinden İran'a ulaştırdığı tespit edildi.
Türkiye, Interpol'ün arama kararıyla yakaladığı Tanideh'i Almanya'ya iade
etmedi, tam aksine, o zamanki Başbakan Erdoğan'ın da bilgisi dahilinde
olduğu öne sürülen bir karar sonucu, Mayıs 2014'te tutulduğu cezaevinden
serbest bırakıldı. ABD Hazine Bakanlığı Tanideh'nin hala ABD kara
listesinde olduğunu hatırlattı.
3) Danimarkalı bir yazara Şubat 2013'te silahlı saldırıda bulunduğu
gerekçesiyle Türkiye'de gözaltına alınan, Danimarka'nın Türkiye'den
iadesini istediğiği halde iade edilmeyen Basil Hassan tutulduğu
cezaevinden serbest bırakıldı.
Türkiye-ABD ve Türkiye-Avrupa arasındaki bu tür 'çekişmeler'in sayısı
arttırılabilir. Burada okurun Türkiye'yi haklı bulup bulmaması değil konu.
ABD-Avrupa Türkiye'yi böyle algılıyor. Önemli olan budur.
Şimdi baştaki sorumuza dönelim. 'Batı, Türkiye'yi müttefiklikten çıkarır
mı? Türkiye'yi, Rusya, Çin vs gibi bir kategoriye mi koyar?' Hayır.
Hatırlayınız, bir Erdoğan danışmanı 'Erdoğan'ı harcamayın, kullanın!'
demişti (ismi neydi?). Batı işte bunu yapıyor (Obama'nın telefonu üzerine,
Erdoğan'ın 180 derece dönmesi) ve yapacak. Ben kişisel olarak Batı'nın
elinde önemli bilgiler olduğu kanısındayım. Herhalde National Security
Agency ve Almanya (ve herhalde başkaları) senelerdir Türkiye'yi
(Erdoğan'ı) boşuna dinlemiyorlar!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder