12 Mart 2015 Perşembe

Mezopotamya'nın 9 şaşırtıcı özelliği


Mezopotamya'nın 9 şaşırtıcı özelliği, şimdilerde bu medeniyetin son kalıntıları ISIS ucubeleri tarafından kazmayla, buldozerle yok ediliyor:((
Günümüzde siyasi çekişmenin, zulmün ve savaşların merkezi olan Mezopotamya aslında medeniyetin beşiği. Dicle ve Fırat nehirleri arasında kalan ve Irak, kuzeydoğu Suriye, güneydoğu Anadolu ve güneybatı İran topraklarını kaplayan bölgenin unutulmuş özelliklerini sizin için derledik…

Dünyanın ilk uygarlığını kuran Sümerlerin anavatanı

MÖ 4000 yılının ortalarından itibaren                                                          Mezopotamya,                                                          insanlık                                                          tarihinin en                                                          eski ve en                                                          temel                                                          medeniyeti                                                          olan                                                          Sümerlerin ana                                                          yurdudur.
MÖ 4000 yılının ortalarından itibaren Mezopotamya, insanlık tarihinin en eski ve en temel medeniyeti olan Sümerlerin ana yurdudur.

Modern ilaç tedavisinin ilk çıkış noktası

Mezopotamya’da doktorlar insan vücudunu ve                                                          ilaç                                                          tedavisini                                                          henüz                                                          bilmeseler de,                                                          hastalıkları                                                          çok iyi                                                          izleyerek                                                          analiz                                                          ediyorlardı.                                                          Mezopotamyalı                                                          doktorların                                                          kayıt altına                                                          aldıkları                                                          izlenimleri,                                                          yüzyıllar                                                          içinde modern                                                          ilaç                                                          tedavisinin                                                          doğuşuna ön                                                          ayak oldu.
Mezopotamya’da doktorlar insan vücudunu ve ilaç tedavisini henüz bilmeseler de, hastalıkları çok iyi izleyerek analiz ediyorlardı. Mezopotamyalı doktorların kayıt altına aldıkları izlenimleri, yüzyıllar içinde modern ilaç tedavisinin doğuşuna ön ayak oldu.

Modern hukukun temeli Mezopotamya’da atıldı

282 adet yasadan oluşan ve modern hukukun                                                          temeli olan                                                          Hammurabi                                                          Kanunları (MÖ                                                          1780)                                                          günümüzde                                                          evlilik ile                                                          ilgili                                                          kuralları ve                                                          medeni                                                          hukukunun                                                          özünü                                                          oluşturuyor.
282 adet yasadan oluşan ve modern hukukun temeli olan Hammurabi Kanunları (MÖ 1780) günümüzde evlilik ile ilgili kuralları ve medeni hukukunun özünü oluşturuyor.

Tüm dinlerin çıkış noktası

Tüm dinlerin kökeninin Mezopotamya olduğu                                                          kabul                                                          edilmektedir.                                                          Antik                                                          Mezopotamya                                                          dininin                                                          temelleri                                                          erken Sümer                                                          Hanedanları                                                          tarafından                                                          atılmış, daha                                                          sonra oluşan                                                          uygarlıklar ve                                                          bölgeye                                                          yerleşen                                                          kavimler bu                                                          dini yapıyı                                                          benimsemişti.                                                          Tek tanrılı                                                          dinler olan                                                          Yahudilik,                                                          Hristiyanlık                                                          ve İslam da                                                          antik                                                          Mezopotamya                                                          dininin                                                          izlerini                                                          taşıyor.
Tüm dinlerin kökeninin Mezopotamya olduğu kabul edilmektedir. Antik Mezopotamya dininin temelleri erken Sümer Hanedanları tarafından atılmış, daha sonra oluşan uygarlıklar ve bölgeye yerleşen kavimler bu dini yapıyı benimsemişti. Tek tanrılı dinler olan Yahudilik, Hristiyanlık ve İslam da antik Mezopotamya dininin izlerini taşıyor.

Modern matematiğin beşiği

Mısır matematiğinden daha ileri bir                                                          matematik                                                          geliştiren                                                          Mezopotamyalıların,                                                          lise iki                                                          düzeyinde bir                                                          matematik                                                          bilgisine                                                          sahip olduğu                                                          kabul                                                          edilmektedir.                                                          Mezopotamyalılar,                                                          ikinci                                                          dereceden bazı                                                          poligonların                                                          köklerini                                                          bulmayı, iki                                                          bilinmeyenli                                                          iki denklemden                                                          oluşan bir                                                          sistemi                                                          çözmesini de                                                          biliyorlardı.                                                          Mezopotamyalıların                                                          60 tabanlı                                                          sayı sistemi                                                          günümüzde                                                          halen                                                          denizcilik ve                                                          astronomide                                                          kullanılmaktadır.
Mısır matematiğinden daha ileri bir matematik geliştiren Mezopotamyalıların, lise iki düzeyinde bir matematik bilgisine sahip olduğu kabul edilmektedir. Mezopotamyalılar, ikinci dereceden bazı poligonların köklerini bulmayı, iki bilinmeyenli iki denklemden oluşan bir sistemi çözmesini de biliyorlardı. Mezopotamyalıların 60 tabanlı sayı sistemi günümüzde halen denizcilik ve astronomide kullanılmaktadır.

Dünyanın ilk sulama ve atık su altyapısının kurulduğu coğrafya

İlk sulama ve atık su kanalları,                                                          Mezopotamya’da                                                          ortaya çıktı.                                                          Mezopotamya’daki                                                          Nippur                                                          kentinde                                                          Fırat’ın suyu,                                                          sulama                                                          kanallarıyla                                                          kente taşınır                                                          ve pişmiş                                                          toprak                                                          künklerle                                                          çeşmelere                                                          ulaştırılırdı.                                                          Yapılan                                                          kazılarda Ur                                                          kentinin                                                          pişmiş                                                          topraktan                                                          yapılmış                                                          kanalizasyon                                                          künkleri de                                                          bulundu.                                                          (Yukarıdaki                                                          resim M.Ö.                                                          2000                                                          yıllarında                                                          yaşamış Sümer                                                          kenti Mali’nin                                                          yerleşim                                                          şeklini                                                          gösteriyor.)
İlk sulama ve atık su kanalları, Mezopotamya’da ortaya çıktı. Mezopotamya’daki Nippur kentinde Fırat’ın suyu, sulama kanallarıyla kente taşınır ve pişmiş toprak künklerle çeşmelere ulaştırılırdı. Yapılan kazılarda Ur kentinin pişmiş topraktan yapılmış kanalizasyon künkleri de bulundu. (Yukarıdaki resim M.Ö. 2000 yıllarında yaşamış Sümer kenti Mali’nin yerleşim şeklini gösteriyor.)

Yazının doğduğu topraklar

İlk yazıyı MÖ 3200 yıllarında Mezopotamyalı                                                          Sümerler                                                          buldu. İlk                                                          yazılar                                                          şekiller                                                          üzerine                                                          kuruluydu;                                                          yani her                                                          varlık ve olay                                                          için bir şekil                                                          kullanıyorlardı.                                                          Çivi yazısı                                                          işaretleri de                                                          geçmişteki bir                                                          resim yazısına                                                          dayanıyordu.
İlk yazıyı MÖ 3200 yıllarında Mezopotamyalı Sümerler buldu. İlk yazılar şekiller üzerine kuruluydu; yani her varlık ve olay için bir şekil kullanıyorlardı. Çivi yazısı işaretleri de geçmişteki bir resim yazısına dayanıyordu.

Modern mimarının temeli olan tuğla endüstrisinin geliştiği medeniyet

Pişmiş tuğlanın endüstriyel anlamda ilk                                                          üretimi ise MÖ                                                          4'üncü                                                          yüzyıla, Babil                                                          Kulesi                                                          yapımına denk                                                          düşmektedir.                                                          Tarihçiler bu                                                          kulede 85                                                          milyon adet                                                          tuğla                                                          kullanıldığınıhesaplamışlar.
Pişmiş tuğlanın endüstriyel anlamda ilk üretimi ise MÖ 4'üncü yüzyıla, Babil Kulesi yapımına denk düşmektedir. Tarihçiler bu kulede 85 milyon adet tuğla kullanıldığını hesaplamışlar.

Modern takvimin ve astronominin geliştirenlerin yurdu

Mezopotamyalı Sümerler zamanı altmış                                                          dakikalık                                                          saatlerde                                                          ölçmüş ve                                                          haftayı 7 güne                                                          bölerek günlük                                                          bir takvim de                                                          oluşturmuşlardı.                                                          Babilli                                                          astronomlar                                                          gündönümü ve                                                          tutulmaları                                                          hesaplayabiliyorlardı.                                                          Astronominin                                                          gelişimi din                                                          ve mitoloji                                                          ile iç içedir;                                                          zira insanlar                                                          astronominin                                                          bir amacı                                                          olduğuna                                                          inanıyorlar ve                                                          ona bazı dini                                                          veya mistik                                                          unsurlar                                                          yüklüyorlardı.
Mezopotamyalı Sümerler zamanı altmış dakikalık saatlerde ölçmüş ve haftayı 7 güne bölerek günlük bir takvim de oluşturmuşlardı. Babilli astronomlar gündönümü ve tutulmaları hesaplayabiliyorlardı. Astronominin gelişimi din ve mitoloji ile iç içedir; zira insanlar astronominin bir amacı olduğuna inanıyorlar ve ona bazı dini veya mistik unsurlar yüklüyorlardı.

Bonus: Kadın-erkek eşitliğinin anavatanı

Mezopotamya'da kadınlar da erkekler gibi iş                                                          gücüne dahildi                                                          ve kadınlar,                                                          erkeklerin                                                          sahip olduğu                                                          hemen hemen                                                          tüm haklara                                                          sahipti.                                                          Boşanabiliyor,                                                          kendi işlerini                                                          kurabiliyor ve                                                          ticari                                                          anlaşmalar                                                          yapabiliyorlardı.                                                          Mezopotamya'daki                                                          ilk bira ve                                                          şarap                                                          üretimini                                                          yapan kadınlar                                                          bölgenin ilk                                                          şifacıları                                                          olarak                                                          bilinirler.
Mezopotamya'da kadınlar da erkekler gibi iş gücüne dahildi ve kadınlar, erkeklerin sahip olduğu hemen hemen tüm haklara sahipti. Boşanabiliyor, kendi işlerini kurabiliyor ve ticari anlaşmalar yapabiliyorlardı. Mezopotamya'daki ilk bira ve şarap üretimini yapan kadınlar bölgenin ilk şifacıları olarak bilinirler.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder