12 Mart 2015 Perşembe

Prof Dr D.Ali Ercan : Bir Çin Masalı

Bir Çin Prensi, tahta çıkacaktı ama yasalara göre, daha önce evlenmiş olması gerekiyordu. Uygun bir aday bulmak için bölgedeki genç kızları sarayına çağırdı. Saraydaki hizmetçilerden birinin kızı da prensi çok seviyordu. O da prensin huzuruna çıkmak istedi. Annesinin uyarılarınıdinlemedi, çünkü sevdiği adamı bir kere bile görmek ve şansını denemek istemişti.

Beklenen gün geldi. Genç ve güzel kızlar en güzel giysilerini giymişler, süslenmişler, kendilerini beğendirmek için her çareye başvurmuşlardı. Prens kızlara birer tohum verdi. Bunu saksılarına dikmelerini, altı ay sonra gelmelerini söyledi. En güzel çiçeği yetiştiren kızı kendine eş olarak seçecekti. Herkes tohumu alıpheyecanla evlerine geri döndü. Genç kız da kendisine verilen tohumu alıp saksıya ekti. 
O kadar bakmasına, özenmesine karşın saksıda tek bir filiz bile görünmedi. Her şeyi denedi, uzmanlara danıştı ama bir fayda göremedi. Altı ay süre dolmuştu ama saksı hâlâ bomboştu. Prense sunacağı bir çiçek olmadığı halde yine de belirtilen gün ve saatta boş saksıyla saraya gitti. Oysa diğer kızlar güzel çiçekli saksılarlagelmişlerdi...

Prens salona girdi, kızların arasında dolaştı, saksıları birer birer inceledi. Sonunda Hizmetçi kızını kendine eş olarak seçtiğini duyurdu. Herkes şaşırmıştı. Diğer kızlar bu karara tepki gösterdiler, itiraz ettiler. Boş saksıyla gelen kız nasıl eş olarak seçilirdi? Prens durumu şöyle açıkladı:
“Bu genç hanım en değerli çiçeği yetiştirip bana sundu. O çiçeğin adı dürüstlük çiçeğidir.Çünkü sizlere dağıttığım tohumların hepsi sahteydi ve çiçek açmaları imkânsızdı.”

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder