9 Ekim 2014 Perşembe

Suç İşleten Bir İktidar...

8 Ekim 2014
TBMM  Başkanlığına


                   Aşağıdaki sorularımın İçişleri Bakanı Efkan Ala tarafından yazılı olarak cevaplandırılmasını Anayasa’nın 98 ve İçtüzüğün 96. maddeleri gereğince saygıyla talep ederim.
                                                                                                         Atilla Kart
                                                                                                          CHP Konya Milletvekili


n  Sözcü Gazetesi Yazarı Saygı Öztürk’ün 8 Ekim 2014
                                tarihli  köşe   yazısındaki   bilgilere   göre  ;

                        İstanbul Emniyeti tarafından Çarşı Grubuna yönelik olarak “itibarsızlaştırma” amacıylaatfı cürümde – suç isnadında bulunulduğu ; Emniyet mensubu Polis Memuru Lokman Y’nin gerçeğe aykırıolarak, Çarşı Grubu liderleri hakkında provokasyonamacıyla maddi çıkar söylentilerini yaydığı, bu durumun 3. Kişiler eliyle topluma yayılması için çaba sarfettiği; Çarşı Grubu liderlerinin kararlı, cesur ve özgüvenli tavırları sonucunda bu komployu kuran kişiler aleyhine suç duyurusunda bulunulduğu ve bu durumuniddianameye dönüştüğü; eylemi gerçekleştiren Polis Memuru Lokman Y. hakkında sanık sıfatıyla kamu davasının açıldığı , bu davanın İstanbul 61. Asliye CezaMahkemesinde 20 Ocak 2015 günü ilk duruşmasının yapılacağı anlaşılmıştır.

                            Taksim-Gezi olayları sürecinde ; barışçıl bir şekilde toplantı, gösteri ve yürüyüş haklarını kullanan kişi ve gruplara yönelik olarak,  Hükümetinyıldırma ve sindirme amacıyla ve provokatif bir şekilde nüfuz suistimali yoluyla bilgi kirliliği yarattığı bilinmektedir. Bu yaklaşımın birçok örneği mevcuttur. Sivil toplum hareketinin en güçlü , en saygın ve en barışçı gruplarından birisi olan ve bu  yönleriyle toplumda saygınlığı, güvenirliliği bulunan Çarşı Grubunayönelik olarak da, benzeri provokatif çalışmaların yapıldığı maalesef doğrulanmış durumdadır.  Bu konuları tahkike yönelik olarak daha önce Hükümete yönelttiğimiz 24 Eylül 2013 tarihli önergemiz, TBMM Başkanlığının yanlı ve yanlış uygulaması sebebiyle engellenmiş ve işleme konulmamıştır.

                     Bu ve benzeri olayların fail ve sorumlularının ciddi inceleme ve tahkikat yoluyla mutlaka ortaya çıkartılması gerekir. Aksine bir yaklaşım halinde , bu ve benzeri yaklaşımların doğrudan Hükümet eliyle sâdır olduğu yönünde toplumda yaygın olan  kanaat ve izlenim bir anlamda doğrulanmış olacaktır.

                        Mevcut açıklama ve değerlendirmeler ışığında;

                        (1) Anılan Polis Memuru hakkında hangi suçlamayla kamu davası açılmıştır?

                        (2)Toplumsal barışımızı ilgilendiren böylesine önemli bir konuda , bir polis memuru hakkında kamu davası açılmasını gerektiren ciddi deliller söz konusu olduğuna göre;  İdare olarak bu güne kadar anılan Polis Memuru hakkında idari ve disiplin yaptırımları uygulanmış mıdır?
                        Uygulanmadıysa,  hangi yasal ve takdiri gerekçeyle uygulanmamıştır? Bu durum yasal yetki ve takdirin kötüye kullanıldığı anlamına gelmez mi?

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder