19 Ekim 2014 Pazar

Yılmaz Özdil : 17/25

19 Ekim 2014
 “Gör bak, milletin orasına koyacağız” diyen müteahhit, başbakana teşekkür plaketi veriyorsa, “sen paraları sıfırla, merak etme kucağımıza oturacaklar” diyen kişi, daha üst makama terfi ediyorsa, oylarıyla bu terfiyi sağlayan vatandaş “soyuyorsa beni soyuyor, sana ne” diye savunuyorsa… “Rahmetli dedem, orospuyla memurun bahşişini en başından ödememizi nasihat ederdi” diyen hayırsever Rıza’ya takipsizlik verilmesi kadar doğal bi sonuç olabilir mi?
*
Rahmetli dede haklıdır.
*
Türkiye’nin gururu Fazıl Say’a 10 ay hapis cezası veren hakim, ayakkabı kutusu genel müdürünü tahliye eden hakimse… Kol saati bakanını, bakara makara bakanını, “abicim sen rahat ol, gerekirse senin önüne yatarım, ben o pezevenge sana çektirdiğinin hesabını burnundan fitil fitil getiririm” bakanını, iş üstünde yakalayan savcının, sürülmesi ve meslekten atılması anormal midir?
*
Gayet normaldir.
Açıkça izah ediyor bakanımız…
Öyle suçluları filan yakalayarak, pezevenklik yapmamak gerekir.
*
Ethem’i kafasından vurarak öldüren polise sadece 7 sene hapis verilirken, bu polisin kafasındaki peruğu çekti diye, Ethem’in annesine 10 sene hapis isteniyorsa…
Analar ağlamasın diyen asrın lideri, Berkin’in annesini yuhlatıyorsa…
İmam hatipli bakana bağlı TÜBİTAK’a, hayvanat bahçesinden yönetici atanırken, astronomi ve uzay bilimleri profesörü Rennan Pekünlü, dincilerin iftira kampanyasıyla, yarın sabah hapse giriyorsa…
Başkentin göbeğinde, Atatürk Orman Çiftliği’ni katlederek SİT alanına diktikleri 300 bin metrekarelik Ak Saray, Danıştay kararıyla resmen kaçakken, tarihi dokuyu, geleneksel mimariyi koruyan, hepsini turizmci yaparak gariban köylülerin yoksulluk kaderini değiştiren Sevan Nişanyan, teee Şirince’de kaçak köy evi yaptığı gerekçesiyle şu anda cezaevindeyse…
Keriz fenerinin savcıları, sanık olurken, Keriz fenerinin sanıkları, tanık oluyorsa…
PKK’yla “müzakere” edilirken, TSK’yla “mücadele” ediliyorsa…
Şehit babasına, vay efendim başbakanımıza hakaret etti diye 1 sene hapis cezası verilirken,“devletten yana değil, dağdakiyle birlikte yaşamak isterim, Türk Bayrağı demeyelim, Türkiyeli bayrağı diyelim” diyenler, akil adamsa…
“Binali bakanlıkta kalırsa yaşadık” diyenler, “üçüncü havalimanı ihalesine beni de dahil edin, havuza 100 değil 150 koyayım” diyenler, “cari açığın yüzde 15’ini tek başıma ben kapattım” diyenler vergi listesinde yokken, Türkiye vergi rekortmenlerine vergi kaçakçısı diye cezalar kesiliyorsa…
Gezi direnişçilerine “Allah belanızı versin çapulcular, yaptığınız eylemi si..yim vatan hainleri, orada polis olmayı çok isterdim” diyen yandaş güreşçiye, milli takım kafilesinde Türk Bayrağı taşıtılırken, kulübünün armasında Türk Bayrağı taşıma hakkı bulunan ve hümanist kampanyalarıyla dünya çapında tanınan Çarşı grubu darbecilikten yargılanıyorsa…
Hümanist dedim aklıma geldi… Görevi, ayrım gözetmeden insanlığa yardım etmek olan Kızılay’ın İstanbul Şube Başkanı “ya bu ülkede eşşek gibi sessizce yaşayacaksınız, ya da defolup gideceksiniz, şerefsizler” diye tweet atarken… Bu insani (!) mesajı atan arkadaş, akp’li bakanın kardeşiyken… İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin sanat danışmanı olan profesör “Yahudi, Ermeni ve Rum’sanız, Gezieylemlerinde aktif rol almanızı anlayışla karşılıyorum, soyunuzu araştırın” diye tweet atarken… Berkin hayatını kaybedince, İstanbul emniyetinde görevli polis memuru “kafana sıkan çeviğin ellerinden öperim” diye tweet atarken… Akp gençlik kolları başkanı Gezi parkından sonra Anıtkabir’i de yıkarız elhamdülillah” diye tweet atarken… Akp’ye muhalif olanların, tweet atar atmaz derhal hapse girmeleri için özel yasa çıkarılıyorsa…
*
E söylüyor adam.
Pezevenkliğin alemi yoktur.
*
A’yakkabı
K’utusunda
P’aranın…
Yeni Türkiye’sidir bu.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder