"Türkiye Cumhuriyeti Devleti 'ben Türk değilim, ama benim de bu topraklarda hakkım var' diyenlere haddini bildirmek için kurulan bir devlettir."
Mareşal Mustafa Kemal ATATÜRK
"Coğrafya ülkelerin kader'ini belirler."
Uzak'tan gazel okumaya benzemez.
Rusya, İran, Suriye, Irak, Yunanistan (içinde İsrail), Bulgaristan, PKK'istan, IŞİD'istan, Barzan'istan komşumuz.
Eskiler ne demiş, ev alma komşu al!
Aynı zamanda, laik yaşam tercih'i üzerinden küresel aks'ta müttefiklerimiz var.
ABD, İngiltere, Fransa, İtalya, Vatikan, İsrail, İspanya, Almanya vb.
NATO, Berlin +.
Neo II. Dünya HAARP'i saf'laşması.
Savaş, "Hatay"ın baş'ında kopacak.
Neo Roma'da iç harp.
Suriye paradoksu?!
Zemzem.
Putin, İran, Suriye'yi arkalamış, Erdoğan'ı yedek'ine almış durum'da!
Ak Saray, Putin'in arka bahçesi.
Davutoğlu, Gül'ün yedek'inde.
İsrail/İran makas'ına giren Obama ise bir el'inde beyzbol sopası, diğer el'inde BOP'un meşalesi ile Paris üzerinden yeni süreç'in işaret'ini verdi:
"Saldırılar devam edebilir!"
IŞİD'le mücadele kapsamında da benzer sözler
söylemişti:
"Uzun soluklu bir savaş bu!"
Yani?!
Suriye üzerinden Acem Harp ve/veya Büyük
Barzan kurmacası.
Yani?!
Bazı siyasal islamcıların ya da siyasal laiklerin veya
siyasal kürtçülerin düşündüğü gibi bugün'den
yarına bitecek bir harp değil bu!
Dikensiz gül bahçesi eskide kaldı, çok güzel şeyler
olacak, kıyamet zamanlardayız.
Oyun içinde oyun.
Taşeron unsurlar üzerinden dünya'lar savaş'ı!
Bir nevi "el'im sende" oyunu.
Hülasa:
Su'yun özenle bulandırıldığı ortam'da siyasal
kürtler'e devlet kurdumak istiyorlar.
Yani?!
NATO'dan Barzani, "Ölürüm de büyük kürt devleti
iddiasından vazgeçmem" diyor.
Yani?!
"Suriye'yi, AKP'nin mecburiyetleri üzerinden
parçalamak varken neden biraraya geleyim"
mesaj'ı çakıyor.
Yani?!
Gördüklerinin yarısına.
Kapalı kapılar ardından büyük kürt devleti
üçkağıdı.
NATO'dan Barzani, İran'la, PKK, PJAK temizliği
kapsamında kazan & kazan oynuyor.
"Irak'ın kuzey'indeki kürt devleti'ni kabul edin,
PJAK'ı birlikte temizleyelim", adım 1.
Sonra, birlikte Türkiye'nin üzerine çökeriz, adım 2.
Suriye zaten Hatay üzerinden kopmaya hazır,
mermer'i ucundan çatlattınız mı iflah olmaz,
parçalanır.(Büyük şehirlede terör süreç'i.)
Enerji bazlı güvenlik sağlanacak ise "çağ'ın ruhu"na
hitap eden "yüksek matematik" ile sağlanır,
hamaset ya da gaz'a gelerek değil!
11 Eylül saldırısı sonrası Afganistan üzerinden
Irak'a dalan ABD'nin hali ortada.
Arap baharı kapsamında Suriye, Mısır, Libya vb
baş'ta olmak üzere bölgede istenmeyen unsur,
AKP, Davutoğlu'gil familya.
Final süreç'i: IŞİD, EL Kaide, PKK ile iş'tutan Ak
Türkiye, teröristlerin Avrupa'ya geçiş'teki cevahir
üs'sü oldu ve/veya kayıt dışı para narko/enerji
bazlı teröristler'e birçok kapı'yı açtı?!
Demem o ki:
Strafor senaryo: Neo 11 Eylül?!
İsrail/İran makas'ı, çok sert.
Yani?!
Zurna'nın zırt dediği yer:
Fransa, Filistin'i tanıdı!
Yani?!
Netanyahu'dan Avrupa'daki Yahudiler'e "eve
dönün" çağrısı: Neo II. Dünya Savaşı.
MI9.
Radikal dinci "Terör", Paris'i vurdu!
İsrail, güvenlik'ini sağlamak için dünya'yı yakmaya
hazır.Neo II. Dünya HAARP'i.
Batık Fransa, Paris, kalmayan güvenlik'i için OHAL
ilan etti.
Sıkı'yönetim?!
Obama, Putin "güvenlik" gerekçesi ile yürüyüş'e
katılmadı.
Kıyamet'e giden süreç'in "Mülakat"ı.
"Kuzey Kore", İran, Suriye, Çin, Rusya ile aynı kare
içinde.
Başka?!
Davutoğlu, Paris'e gitti, poz kesti.
Merkel ile yaptığı görüşme sonrasında yaptığı
açıklama ortada:
Suriye sınır'ını ortadan kaldıran, mayın'ları
temizleyip 2 milyon Suriyeli'yi içeri alan, Arap
baharı ateş'ini yakan kendileri değilmiş gibi,
"Türkiye'nin suçu Suriye'ye komşu olmak mı?" diye
soruyor.
BOP'un hayaletleri, Kaddafi, Ladin, Saddam
üçlüsünden bumerang zamanlar ve/veya görünmez
taraf'ta da kazan & kazan bitmez, neo kazan,
öldür kazan.
Demem şu ki:
2007 sonrası, küresel tefecilerle yapılan öteleme
anlaşması, tehirli 2012 Kıyamet güncesini getirdi.
Davutoğlu özetle, "Neo Osmanlıcıyız, anayasa'yı da
değiştireceğiz, federasyon'a da gideceğiz, bre
densiz'leri ezeceğiz" diyor.
Mümkün.
Fark şurada:
Neo Osmanlı rüyası için bu defa kan'ı akacak olan,
kendi bebeleri.
Neden?!
İsrail/İran makas'ı çok sert.
Oryantal zaman'lar bitti.
Hem Paris'te yürüyüp hem de PKK, IŞİD, EL Kaide
vb ile iş tutturmazlar adama.
Ya IŞİD'e karşı kurulan koalisyon'a dahil olacaksın
ya da IŞİD'çilere.
Neo Saddam RTE, Putin'in yedek'inde, Kuzey
Kore'ye saf'daş.
Nüans şurada:
AKP kapsamında ABD Dışişleri Bakanlığı Basın
Sözcüsü'ne sorulan soru, yeni bakış'ın içeriğini
yansıtıyor!
Orada izinsiz, kafa'ya göre soru sordurmazlar.
Soru'lan soru, verilen cevap derin'deki güvenlik
bazlı bakış'ı yansıtıyor!
Bakmak ve görmek.
Sözün özü:
The Hoca ak'ademisyendir, muhakkak bir yerlerde
okumuştur, ihanet ederek imparator/padişah/sezar olunmaz!
Kendi devletine ihanet eden padişah, şehzade,
sadrazam vb fark etmez, her kim olursa olsun ya
"kendi kendini (!) intihar etmiştir" ya da başta
çocukları olmak üzere döl'ünün üstüne basıp yedi
sülalesini temizlemişlerdir.
"Laik, üniter" çağdaş Türkiye'yi tasfiye etmeye
hazır olanlar, taş'ın altına baş'parmaklarını geçtik,
şahdamarlarını koyduklarını unutmasınlar.
İlk düşen kendi bebe'lerinin kelle'si olur.
Netice:
Savaş zamanları, babaların çocuklarını gömdükleri
zaman'lardır.
The Hoca gibiler "hayal dünyası"ndan gerçek
dünya'ya kafayı tabut'a çarpmadan ayıkmazlar.
AKP, BOP'ta dikensiz gül bahçesinde cirit oynadı,
horon tepti, halay çekti, tamzara.
Ne var ki, dikensiz gül bahçesi bitti, acem barzan
kaktüs, deve diken'i.
"Arkamızda BOP'un üç artı 1'leri yani NATO
konseptinden mukaddem İngiltere, Fransa, ABD,
İsrail var, dayı'larımız varken kimse bize yan
bakamaz" diye rüzgar yapanlar kendi rüzgar'larına
geldiler.
Basınç altında buz gibi akılla masaya vurmanın
neticesi.
BOP'un "siyasal islam", "ılımlı islam"cıları "radikal
islam"cılara yol verdi, hepsi kardeş, hal böyle
olunca başta İsrail olmak üzere Paris, Londra,
Roma vb güven'de değil.
Çok söyledik, bazıları deneme yanılma metodu ile
öğreniyor, görsel zeka, süreç o yüzden tehirli ağır
aksak ilerliyor.
Topaç.
Büyük Resim'deki keskin U dönüş'ü sebepsiz değil.
Atalarımız ne demiş, iş bilenle taş taşı bilmeyenle
bal yeme.
Amaç enerji boru hatlarının güvenlik'i mi, öyle ise
barzan, pkk, akp, gülen vs taşeron'lara ihtiyaç
yok, biz sağlarız o güvenlik'i, güvenlik ederini de
BOP'taki yağma hesabından düşüp alırız.
Kıyamet'in yüzde 10'una kor'düğüm ilmek ilmek.
Çankaya'daki 1 numara sorunsalı.
Nüans şurada:
BOP'un toksik varlıkları temizlenmeden yani by-
pass olmadan pipe-line'den düzenli enerji ak'maz.
Temizlik şart.
AKP, satarak yol'a çıktı.
Erbakan'ın talebeleri, Gülen için Hoca'larını sattı.
Şimdi, Erdoğan'ı, Gülen için diğer üç eş genel
başkan sattı.
Bir defa satan, bir daha satar.
Polis, savcı, hakim, gazeteci kıyafet'i altında
rüşvet alıp namus'unu satan, ilk rampa'da rüşvet
aldığını da satar.
Bit pazar'ında çakallarla dans.
Ezcümle:
Dünya yeni bir büyük savaş'ın eşiğine gelmiş ise
sebep "o çaldı, bu sattı, şu aldattı ne var" diyen
zihniyet'ten kaynaklı.
O çalsa da sen çalmayacaksın!
O aldatsa da sen aldatmayacaksın!
O babalar gibi satsa da sattırsa da, sen
sattırmayacaksın, yağmaya ortak olmayacaksın!
Kavga'da yumruk aranmaz.
Kasap'ın vitrin'indeki çengel'de, her koyun kendi
bacağından asılıdır!
Hasılı, Davutoğlu, Suriye ile savaş'ın başlığını açtı.
PKK ile müzakere'den iç savaş'a kayan gündem
ortada.
Mart takvim'i malum, eğit donat da görelim.
2 milyon Suriye'li Türkiye'deyse; İmralı, Kandil,
PKK, El Kaide, IŞİD vb için şehid kanları ile
sulanmış bu topraklar "neo terör üssü" olmuş ise
hikaye'nin final'i ortada.
İsrail/İran makas'ında çok ak kelle başparmak
niyet'ine araya gidecek demektir.
Kehanet ise bu da kehanet.
İsrail/İran makas'ında Top 10?!
Sinan Çetin, eskiden olduğu gibi konjonktür
kolpadan rüzgar yapmaya müsait zannetti.
Kendisine reklam çektiren karşı darbeciler adına
başlık açtı, Osmanlı'nın altını çizdi.
Bir zamanlar Fransız sinemasından Yılmaz Güney
vardı, onun etkisi altında kopya film'ler çekti.
Sonrasında Özal rüzgarı, yedi bölgeye yedi
parlamento, devamında AKP.
Liberal ak lejyoner devrimci, oksimoron.
Taraf'ını çok net belli etti, İsrail/İran makas'ına
girdi.
Siyasal kürtçülük yapan bu yobaz ak'tivist
üzerinden, 2007 sonrası yükselen demokrasi iklimi
kapsamında "ihanet top 10" listesi yapmak
mümkün:
1. Önder Aytaç, Emre Uslu (Ali Fuat Yılmazer)
2. Mehmet Baransu (Alaaddin Kaya)
3. Sinan Çetin, Acun Ilıcalı, Cem Yılmaz, Bülent Ersoy
4. Engin Ardıç, Rasim Ozan Kütahyalı, Altan
brother's
5. Hasan Cemal, Ertuğrul Özkök, Can Dündar
6. Altan Tan, Sırrı Süreyya Önder
7. Fatih Altaylı, Fatih Çekirge, Fatih Terim, Fatih
Ürek
8. Nazlı Ilıcak, Faruk Mercan, Ekrem Dumanlı,
Hüseyin Gülerce, Salih Memecan, Mümtaz'er
Türköne, Fehmi Koru, Derya Sazak, Kezban
(Farsça'da hamarat ev hanımı manasında, diğer
mana "yalancı" demek) Hatemi
9. Taha Akyol, Mustafa Akyol, Gültekin Avcı, Alper
Görmüş
10. Atilla Kıyat, Dengir Fırat, Mehmet Metiner,
Vb.
Demem o deme değil şu deme:
Asimetrik savaş'ta Altan familya'nın "Taraf"ı
zıplama taşı idi.
F'Bavulcu.
Yani?!
"PKK'lı gizli tanıklar" üzerinden TSK'ya, Atatürk
Türkiyesi'ne kumpas kuruldu.
"Hepiniz de oradaydınız ulan" vaziyetleri.
Balık'lar dahi bu kadar balık hafızalı değil!
Nüans?!
Med & Cezir.
İntikam soğuk yenen aş'tır.
Yani?!
Şimdi kumpas'ta rol alan bu isim'ler tanık, PKK
sanık, IŞİD sanık, El Kaide sanık.
Hayat memat zamanlar.
Kanlı el'im sende oyun'u.
Madem "yüksek demokrasi" üzerinden
terör'istlere,
aferistlere, ha(z)cılara gün doğdu, o zaman sıra
gül'dürmeyen şaka'da.
TSK'ya iftira atarken korkma'yanlar, Ergenekon
adında bir örgüt var diye kumpas kuranlar,
Balyoz'da cami bombalayacaklar diye ekranda
manşetten canlı anlatanlar, "irtica eylem planı"
ortada:
Adam asmaca TOP 10?!
Kumpas'çılar tanık, PKK sanık!
Kumpas'çılar tanık, IŞİD sanık!
Kumpas'çılar tanık, El Kaide sanık!
Kumpas'çılar tanık, F'ticaniler sanık!
Kumpas'çılar tanık, narko teröristler sanık!
Kumpas'çılar tanık, karşı darbeciler sanık!
Gül tanık, Erdoğan sanık!
Erdoğan tanık, Gül sanık!
İran, İsrail derin devleti tanık, güvenlik'i ortadan
kaldıran ha(z)cı medyatik
iletişim yüzleri sanık!
Makas/Takas zamanlar.
TSK'ya, Ergenekon'a, Balyoz'a, Odatv vb
kumpas'larda bir şeyler dediği, özetle iftira attığı
için medyatik ekran yüzlerinin baş'ına bir şeyler
geldi mi?!
Hayır.
Birkaç iftiracı gizli tanık'ın başına bir şey geldi ise
İsrail/İran makas'ı üzerinden, Erdoğan/Gülen
ayrışması sonrasından öldü.
Demokrasi amaç'a giden bir yol'da araç ise yol
kazası çok olur!
Bakalım, bu yeni durum karşısında "yüksek
demokrasi" ürünü DHKP-C, PKK, IŞİD, Boko Haram,
El Kaide vb yapılar, bu ak'tivist medyatik yüzler
hakkında ne diyecek, ne yapacak?!
Sözün özü:
27 Nisan 2007 öncesinde Cumhuriyet Mitingleri'ni
"marjinal örgütler" düzenliyor diye eleştiren
malum isimler, Paris'teki yürüyüş'e katılmış ise
anlaşılan o ki, onlar Türkiye'de cumhuriyet,
demokrasi, laik'lik zora düşünce değil, Paris
yanınca güvenlik olmadığına, eksen'in kaydığına
ayıkıyorlar.
Paris, Türkiye'deki Paris'ten de batık.
Kaldı ki, "Bedel ödeme'ye hazırım" diyenlerin,
2007 Çankaya seçim'i kapsamında yedikleri halt'ın
bedelini, Silivri üzerinden kimlere ödettikleri
ortada.
"Aman ağzımızın tadı bozulmasın", çok güzel
şeyler olacak'ın "güldürmeyen şaka" faslındayız.
Lafla peynir gemisi yürümüyor, Paris'te yürümekle
güvenlik sağlanmaz!
"Halamın sakalı olsa amcam olurdu" nedir ne
değildir?!
TOP 10'da zirve yarış'ı.
Ergenekon'da, Balyoz'da, Odatv vb kumpas
davalarda "ateş olmayan yerden duman çıkmaz"
diye fetva verenlerin, "bekleyelim bakalım yargı
ne diyecek" diye çene ishali olanların, ağızdan
yellenenlerin, rol model'i Baransu olanların,
"paralel yapı" davasında Gülen'e, Dumanlı'ya sahip
çıkmak için "demokrat" kesilmesi sebep'siz olmasa
gerek.
Para'yı veren yüksek demokrasi kavalı'nı çaldırıyor.
Ezcümle:
Karşı darbeci medyatik tayfa İsrail/İran makas'ında.
Final süreç'i: (The İmam/The Muhtar) Düşman
kardeşler ve/veya Araya Paris girdi?!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder