3 Ocak 2015 Cumartesi

Yılmaz Özdil : Osmanlı imparatorluğuna suikast düzenlendi

Herif saraya el bombası atıyor.
Patlamıyor.
Bi el bombası daha fırlatıyor.
Gene patlamıyor.
Tabancasını çıkarıyor, ateş ediyor.
Vuramıyor.
Yanında tüfek de getirmiş.
Basıyor tetiğe.
Iska.
Cephanesi bitiyor.
Koşarak kaçmaya başlıyor.
Aksiliğe bak…
Tökezliyor, yere kapaklanıyor.
*
Hep söylerim, Allah memlekete teröristin hayırlısını versin kardeşim.
*
O kadar sağlam eylem planı yapmış ki, öbür tarafa kaçacağına, kapısında daima bi otobüs polisin beklediği başbakanlık ofisine doğru kaçıyor. Uzun namlulu silahla geliyor ama, üstünde kısa mont var. Herhalde cebine sokarak sakladı uzun namlulu silahını, gelirken kimse görmüyor. Patlamayan el bombaları, maazallah pek tehlikeli, polisimiz tarafından oracıkta imha ediliyor. Saldırganımız hastaneye götürülüyor, kapısında indirmek yerine, uzuuun uzun yürütülüyor, bu esnada kameralara izahat veriyor, “Berkin’in hesabını sorduk” diyor, kolundaki polisler gülümsüyor, herkesin ağzını tıkarlar, kafasını bastırırlar, bunu uzuuun uzun konuşturuyorlar, hatta yanındaki polislerden biri “bırakın bağırsın” diyor! Saldırganımızın saldıracağı iki hafta önce twitter’dan adıyla soyadıyla yazılıyor. Gazeteci Sedef Kabaş’ın tweetlerinden haberi olan sayın devletimizin, terör örgütüyle alakalı tweetlerden haberi olmuyor, saldırmadan önce yakalayamıyor. Örgüt de enteresan, saldırganın adı soyadı twitterdan duyuruluyor ama, saldırganı değiştirmeye bile gerek görmüyor, saldırsın diye gene onu gönderiyor.
*
E, geriye sadece inanacak birilerini bulmak kalıyor.
*
Flaş flaş flaş, Osmanlı imparatorluğuna suikast düzenlendi sayın seyirciler… Dolmabahçe sarayına bomba fırlatan terörist, ayakkabılarıyla girdiği Dolmabahçe camisinde bira içtikten sonra, benim başörtülü bacım Hürrem sultanın üstüne işedi, deri eldivenliydi, üstü çıplaktı filan…

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder