21 Ocak 2015 Çarşamba

Rehine olmama gerek kalmadı! Haydi Strazburg'a!

Ali Serdar Bolat 20 Ocak 2015
Mustafa Mutlu'nun 14 Ocak günlü "Perinçek'i 
gönderin, beni rehin alın" yazısı kısa sürede on 
binlerin katıldığı bir kampanyaya dönüşmüştü..
Üzerinde bu slogan yazılı olan pankartlarla yurt 
içinde ve dışında gösteri yapan, çektirdikleri 
resimleri sosyal medyada paylaşan yurtseverlerin 
oluşturduğu kamuoyu baskısı sonuç verdi, mahkeme 
Perinçek'in yurt dışı yasağını kaldırdı.
Bu, sivil toplumun onurlu direnişinin zaferidir.
Bir kağıda "Perinçek'i gönderin, beni alın" yazarak 
fotoğraf çektiren kadınlarımızın, çocuklarımızın, 
işçilerimizin, gençlerimizin zaferidir.

Aydınlık, 20 Ocak 2015
Mutlu, 14 Ocak günlü yazısında şöyle diyordu:

"Bu dava Perinçek'in değil, Türkiye'nin 100 
yıllık itibarının davası.
Bir çok alanda yaşanacakları, bu davanın 
sonucu belirleyecek"

"Yargıtay Başsavcılığı, 4 ay önce önüne 
konulan dilekçeye yanıt vermeyerek 
Ermenistan'a hizmet ediyor"

"Ayrıca... Bu yasak neden kaldırılmıyor?

"Ya Perinçek kaçarsa ve geri dönmezse" diye 
mi korkuyorlar?

Merak etmeyin, bırakın kaçmayı, yurda giriş 
yasağı koysanız bile bu memleketi sizin gibi 
alçaklara bırakmaz, ne yapar eder döner Doğu 
Bey.
O, bu ülkeden kurtulmak için değil, bu ülkeyi 
sizden kurtarmak için savaştı!"
"O dönene kadar ona inananları rehin alın.

Doğu Perinçek'in gidişinden dönüşüne kadar 
istediğiniz karakolda bekleyeyim.
Eğer dönmezse...

Cezalarının tamamını bana yazın, gönderin 
istediğiniz cezaevine, gidip yatayım!
Ama Türkiye'ye bu ihaneti yapmayın"


***

Dışişleri Bakanı'nın "Ben de Perinçek'in 
gitmesini istiyorum"; Cemil Çiçek'in "Konuyu 
takip ediyorum" sözlerine rağmen Hükümet ve 
Yargıtay bu konuda hiç bir şey yapmadı.

İstanbul 4'üncü Ağır Ceza Mahkemesi ise, 
Perinçek'in başvurusunu oy birliği ile kabul etti 
ve yurt dışına çıkış yasağının kaldırılmasına 
karar verdi.

Yargıtay'ı devre dışı bırakan mahkeme 
kararındaki şu satırlar, Hükümetin ve Yargıtay 
Cumhuriyet Başsavcılığı'nın suratına inen bir 
şamardı:

"Her ne kadar talep hakkındaki 
değerlendirmenin Yargıtay Ceza Dairesi 
tarafından yapılması gerekse de, dava 
dosyasının Yargıtay Cumhuriyet 
Başsavcılığı'nda bekletilmesi ve Ceza 
Dairesi'ne gönderilmemesi, ancak kararın 
aciliyet arz ettiğitelafisi mümkün olmayan 
zararların doğabileceği anlaşılmış olup,yurt 
dışına çıkış yasağının kaldırılmasına karar 
verilmiştir"

Böylece:

Hükümetin ve Yargıtay 
Başsavcılığı'nın "Türkiye için telafisi mümkün 
olmayan zararlar doğması"ndan hiç rahatsız 
olmadığı, mahkeme kararı ile tescillenmiş oldu.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder